degisti.com

zamanla her şey değişir…

Çırağan Caddesi

Çırağan Caddesi

Çırağan Caddesi, Karaköy’den başlayan Boğaz sahil yolunun, Beşiktaş Barbaros Meydanı ile Ortaköy arasındaki uzantısıdır. 4 km. uzunluğundaki cadde, 3 şeritli olup, 2 şeridi sabah saatlerinde Ortaköy-Beşiktaş hattı, akşam saatlerinde ise Beşiktaş-Ortaköy hattı olarak kullanmaktadır.

Çırağan Caddesi her iki yanında sıralanmış çınar ağaçları ve duvarlara asılı olan Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları ile bugün farklı bir ruha sahiptir.

Cadde, ismini Çırağan sarayından almıştır. Çırağan kelimesi Farsça “ışık veren, aydınlık veren” anlamındaki “Çerağ” kelimesinden türemiştir.

Çırağan Caddesi’nin geçtiği mevkiye zamanında Kazancıoğlu Bahçeleri denirmiş. Burası sonradan padişahın has bahçelerinden biri olmuş ve zamanla hanedan üyelerine ait sahilhanelerle süslü bir kıyı şeridine dönüşmüştür. Evliya Çelebi’nin “vacibü’s seyr”  diye bahsettiği bu yalı ve saraylardan bazıları zaman içinde yenilenmiş ya da yıkılıp tekrar inşaa edilmiş, bazıları ise günümüze ulaşamamıştır.

Bölgeye Çırağan isminin verilmesine dair iki rivayet vardır. Bunlardan biri, Sultan Abdülaziz döneminde çırağ (çırak kelimesini çoğulu) edilecek cariyelerin ilk buraya yerleştirilmesidir. İkinci rivayeti ise Osmanlı devrinde ilkbahar ve yaz akşamları özellikle mehtapsız gecelerde, sarayların ve yalıların bahçelerinde kandil ışığında yapılan ve Çırağan denilen, sazlı sözlü eğlenceler dolayısıyla, bölgeye Çırağan isminin verildiği yönündedir. Çırağ sefası, bezm-i çerağ, çerağan alemi, bezm-i gülzar da denilen bu eğlenceler, 16. ve 17.yüzyıllara özellikle Lale devrine damgasını vurmuştur.

Kaynaklarda bir zamanlar “reyde” gezme yeri diye bahsi geçen yerin de, bugünkü Çırağan Caddesi’nin bulunduğu güzergahta olduğu tahmin edilir.

Çırağan Sarayı’ndan Yıldız Parkı’na geçişi sağlayan ve bir zafer takı görünümünde olan köprü, bugün caddenin en önemli simgelerinden biridir. 1920’de, İstanbul’da asfalt dökülen ilk yollardan biri de, Çırağan Caddesi’nin bu köprü altından geçen bir bölümüdür.

Günümüzde Çırağan Caddesi üzerinde sivil yerleşimden ziyade Çırağan Sarayı ve uzantı binaları sıralanmıştır. Beşiktaş’tan Ortaköy’e giderken Çırağan Caddesi’nin sağında Bahçeşehir Üniversitesi, Beşiktaş Kampüsü, eski DGM, Four Seasons Oteli(eski Atik Paşa Yalısı), Beşiktaş Anadolu Lisesi,Çırağan Sarayı,Galatasaray Üniversitesi,Kabataş Erkek Lisesi Feriye Lokantası ve Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Teknik Lisesi bulunmaktadır.

Sol tarafında ise Beşiktaş Kaymakamlığı (eski Beşiktaş Belediyesi),  Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü,  Küçük Mecidiye Camii, Yıldız Parkı(koru-yu hümayun) dikkati çeker. Bugün Four Seasons Oteli, Beşiktaş Anadolu Lisesi, Galatasaray Üniversitesi, Kabataş Lisesi, Feriye Lokantası ve Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Teknik Lisesi olarak hizmet veren yapıların her biri, zamanında Çırağan Sarayı’na ek olarak yapılan Feriye Sarayları’nın birer parçasıdır.

Cadde, bulunduğu mevki dolayısıyla özellikle haftasonları yoğun biryaya ve araç trafiğine sahiptir. İstanbul’un önemli Boğaz semtlerinden biri olan Ortaköy’e doğru yürüyen insanları, bu caddede günün her saati görmeniz mümkündür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynakça:

A.Fahri, İstanbul’un 100 Cadde ve Sokağı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş Yayınları, İstanbul 2010, s.29-31

Wikipedia.org

 

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

7 comments

ayfer

2. Fotoğrafta Çırağan Caddesinin hemen yanında görülen stad,
Beşiktaş Futbol Takımı’nın İnönü Stadı inşa edilmeden önce maçlarını oynadığı Şeref Stadı. Şimdiyse yerinde Kempinski Oteli yükselmekte…

Kempinski Galerisi sayesinde gezme mutluluğuna eriştiğim saray. Yaklaşık 4 yıl önce Kempinski Galerisindeki bir sergi sonrası çıkıp üst katları da bir güzel gezmiş, fotoğraflar çekmiştik… Gerçekten büyüleyici…

ilhan

Kabataş Erkek Lisesinden Ağabeyim İsmail Özkahramana teşekkür ediyorum beni bu güzel siteyle tanıştırdığı ve 1964 yılına yolculuk yaptırdığı için.Ne güzeldi o yıllar,Çırağan caddesinde tranvay vardı lisenin önünde tranvaydan indiğimi ve Kabataşa kayıt yaptırdığımı hatırladım ve o günü yaşadım.Kapıda duran görevli Rahmetli Ahmet abiyi,yatakhane görevlisi Rahmatli Ahmet amcayı ve Rahmetli Hamza dayıyı hatırladım ruhları şad olsun.
Her kabataşlı gibi benimde onlarca yüzlerce anım var,belki ileride yazarım,ama liseye başlangıç ilk gün yukarıdaki melekler akla gelir,15-16 yaşlarındaki çocuk kendisini kollayan koruyan bu güzel insanlarla tanışıyor ve onları unutmuyor,unutamıyor.Ben 60 yaşımı geçtim 50 yıl geçmiş ve bu meleklerin hala sıfatlarını gözümün önüne getirebiliyorum

ilhan

tabi hikaye gibi olduğu için sayfa bitti ama şunuda yazıp bitirmek istiyorum.Kabataş lisesinde ilk gece diyemiyeceğim ama ilk hafta diyebilirim ders bitti etüd bitti ve yatakhaneye çıktık ,ışıklar söndü uykuya daldık,mevcut 60 kişi,deniz tarafındaki ranzanın üstünde ben mudurnulu ilhan,ranzanın altındaki arkadaşım Afyonlu faruk,gecenin yarısı yatakhanenin gıcırdıyan kapısından gözünüzü kamaştıran el feneriyle Hamza dayı girdi teker teker ranzaları feneriyle kontrol ederken bizim ranzaya yöneldi,çok korkmuştum ve hemen uyuma moduna geçtim ,geldi yere eğildi ve düşen yorganımı üstüme attı bende irkildim ,korkma çocuk yorganını düşürmüşsün zabahtan ip al ranzana bağla dedi ve sessizce gitti ,sözünü tuttum ipi aldım bağladım.Yıllar sonra pilav günlerinde kendisini ziyaretimde bu olayı anlattığımda hatırladığını ve 15 gün beni kontrol ettiğini artık alıştığımı görünce bıraktığını söylemişti.Şu anda duygularımın en üstündeyim Rahmetli Hamza Dayımızın mekanının cennet olduğunu düşünüyorum o geçmiş yılları özlemle anıyorum.Siteye teşekkür ediyorum.

    Talha

    Asariye Caddesi’inde oturduğumuz için yatılı okuyamadım ama 1964-65 ders yılı sonunda Kabataş’ı bitirmiş biri olarak çok duygulandım. Seyrek de olsa bazı öğle yemeklerinde özellikle çok sevdiğim kadınbudu köfte çıkan günler yatılı arkadaşların himayesinde yemekhaneye sızar ve onların rızklarını paylaşırdım. Daha doğrusu onlar benimle paylaşırdı. Tramvayların kalktığı yıl ise ayrıca hatırlanır o dönem öğrencilerince. Bir de okul çıkışında Beşiktaş’a doğru yürürken Beşiktaş K. Lisesi de dağılır ve genellikle Şeref Stadı önlerinde karşılaşılırdı Ortaköy’e doğru yürüyen kızlarla. Herkesin uzaktan bir sevdiği olurdu ama çok azımız gidip konuşma cesareti bulurduk…

    Muhtemelen çoğu rahmetli olan tüm hocalarımıza ve okul görevlilerine sevgi ve saygılar sunuyorum. Yaşıyorlarsa can sağlığı vefat edenlere rahmet diliyorum.

mahmut cevat yalçın

çok güzel anlatmışsın arkadaşım ,görüşelim

CoskunYildirim

Ortakoyu unutmussunuz ? Defalarca baktim bulamadim buyuk kayip bu sitede olmasi gereken istanbulun Nadine semtlerinden gorursem mutluluk duyarim saelamlar.

    Admin

    Coşkun Bey merhaba

    Sitemiz bitmiş bir site değil. Belli aralıklarla yeni maddeler ekliyoruz siteye. Ortaköy yakın bir zamanda siteye eklemeyi düşündüğümüz başlıklardan biri. Semt olarak Ortaköy henüz sitemizde yer almasa da, yerleşimde yer alan bazı tarihi yapılar uzun zamandır sitemizde.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir