Edip Efendi Yalısı
Edip Efendi Yalısı, Kandilli’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/2507) Kandilli Caddesi üzerinde yer alır. Akıntıburnu’nda, bir kısmı eski Kandilli Sarayı’na ait olduğu rivayet edilen 1000 metrekarelik bir bahçe üzerinde inşaa edilmiştir. XIX.yüzyılın başına ait Edip Efendi Yalısı, neoklasik-ampir üslupları etkisi göstermektedir. İlk yapının daha eski olduğu bilinmekle beraber tarihi kesin belli değildir.
Kargir,kayıkhaneli bir bodrum katı üzerinde; ahşap/bağdadi iki katlı yalı, büyük ve tek bir çatı altında toplanan selamlık ve harem bölümlerinden oluşur. 39 metrelik deniz cephesiyle boğazın en uzun cepheli yalılarından biridir; Edip Efendi Yalısı. Bir kaynakta, yapının ilk sahibinin Muammer Paşa olduğu, yalının ondan Kani Paşa’ya, Kani Paşa’dan da 1887 yılında Edip Efendi’ye geçtiği yazmaktadır. Diğer bir kaynakta ise yalıyı Divitdar Mehmet Emin Paşa’nın yaptırdığı, 1844 yılında yalının Edip Efendi’ye geçtiği belirtilmektedir.
Edip Efendi, yalıyı aldıktan sonra mimari karakterini koruyarak esaslı bir onarımdan geçirmiştir. Yalı, günümüze kadar onun adıyla anılagelmiştir. Kuzeyde yer alan Harem Bölümünü 1937 yılında Av. Ahmet Arif İyicigil satın almış, Arif Bey’in ölümüyle yalı mirasçılarına kalmıştır. Daha sonra Uğur Mengenecioğlu tarafından satın alınan Harem bölümü geniş çaplı bir onarım görmüştür. Selamlık Bölümü ise Edip Efendi’den sonra torunu Asaf Bey’e, sonra Asaf Bey’in oğlu Muammer Bey’e, Muammer Bey’in 1964 yılında ölümü üzerine de iki kızı Şahika Frederiçi ve İptihaç Mertkal’a kalmıştır. Bu bölümün mülkiyeti halen Mesut Göksu’dadır.
Bir süre harap durumda olan yalı, özel bir şirket tarafından satın alınmış; Harem bölümü 1986’da selamlık bölümü 1993’te restore edilmiştir.
Edip Paşa Yalısı temelde Boğaziçi yapı geleneğini sürdürmekte, içte ise Avrupai bir dekora bürünmektedir. Cumbalar, ahşap kolonlara bindirmedir; deniz cephesindeki sol kenar cumba ise iki kolon üzerine çıkmaktadır. Yalılar yaz, kış kullanılmaya başlandıkça baca ihtiyacı doğmuş; estetikten yoksun, yerden bitme, soba borusu gibi baca çıkıntıları yalıya eklenmiştir.
Yalının birinci katta, deniz cephesinde asma katı vardır. İki bölüm de -deniz yönünden- alt ve üst katlardan uzun koridorlarla bağlanmıştır. Aynı zamanda, harem köşesinden selamlık köşesine kadar, oda ve salonlara kapılarla birbiri içinden geçilmektedir. Bütün kapılar açıldığı vakit yalı bir baştan diğer başına kadar görülebilir. Harem ve Selamlık iki mülkiyet haline getirilince, ara kapı kapatılmıştır. Yalının karakteristik taraflarından biri de; harem ve selamlık kısımlarında birbiri karşısında bulunan büyük taşlıklar ve üst katlardaki sofalardır. Sofalar, pahlı dikdörtgen plandadır.
Edip Efendi Yalısı’nın asıl cümle kapısı, selamlık tarafındadır. Selamlık bölümünde bodrum katında 5 bölme; asma katta 3 oda, üst katta 2 oda, 2 salon, 1 büyük sofa, 2 hela vardır. 1984 yılında başlayan restorasyonda bu bölüm yenilenirken; dış cephe aynen korunmuş fakat girişten itibaren sofa, eski dönemden kalma yemek ocağı, taşlık ve bazı kısımlar tamamen değiştirilmiştir. Alt taşlıkta merdiven yanında, haremin alt katına geçiş yapan kapılar bulunur. İki tarafında, yuvarlak ahşap sütunlu, kavallı ahşap merdiven ile üst kata çıkılır. Sofaya çıkılınca; dört kesik kenarında dört küçük kompartıman vardır. Bu kompartımanlarda, servis odaları, yüklük, mutfak, “alaturka” helalar ve minik sofalar mevcuttur. Birbirine geçilen ve sofalardan da girilen üç deniz odasının ahşap göbekleri dikkat çekicidir. Üçlü giyotin tarzındaki pencereler orjinaldir.
Selamlık bölümünden 100 m2. biraz daha büyük olan Harem bölümünün, kayıkhaneden, yan merdivenli aralıktaki çeşme yanından ve yan taş merdivenlerin bitimine yakın yerden olmak üzere üç girişi vardır. Bu bölümde; alt katta 1 dehliz üzerinde 6 oda, zemin katında odunluk/ kömürlük ve kayıkhane, üst katta 8 oda, 1 salon, 1 sofa yer alır. Kayıkhanesi kullanılır durumda değildir. Yalının dış görünüşünün sadeliğine karşın içinde zengin bir görünüm hakimdir. Haremde tavanları yaldız nakışlı ve süslü salonlara daha fazla yer verilmiştir. Geçirdiği onarım sonrası, pencereleri giyotin tarzı yerine; içeriye doğru açılır, çift kanatlı hale getirilmiştir.
Yalının güney/batı cephesinde dipte, 1765 tarihli, kitabeli, Mehmet Paşa ruhu için yapılmış bir çeşme bulunur. Ayrıca yalının biri haremde, diğeri selamlık tarafında olmak üzere iki sarnıcı vardır.
II. Abdülhamit döneminde İstanbul’da yaşayan ve Boğaziçi’ndeki hayatı anlatan kitaplar yazan İngiliz aristokrat Dorina Lady Neave bir süre bu yalıda yaşamıştır.
“Paramparça” dizisi Edip efendi Yalısı’nda çekilmektedir.
Kaynakça:
O.Erdenen, Boğaziçi Sahilhaneleri I Anadolu Yakası, Kültür A.Ş., İstanbul 2006,s.204-219
Leave a Reply