Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi Ve Sebili
Azapkapı’da, Unkapanı Atatürk Köprüsü’nün(http://www.degisti.com/index.php/archives/7075) bitiminde,Perşembe pazarı girişindeki yolun hemen yanında,Sokullu Mehmet Paşa Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/10448) önünde yer alan Saliha Sultan Çeşmesi,18.yüzyılın meydan çeşmesi ve sebil birleşiminin en güzel örneklerinden biridir.
Çeşme 1732-33 yıllarında Hassa Mimarbaşı Kayserili Mustafa Ağa tarafından, Lale Devri üslubuyla inşa edilmiş;suyu Topuzlu Bendi’ne bağlı Taksim suyundan getirtilmiştir.
Çeşmenin inşaasına ait hoş bir rivayet vardır:
IV. Mehmet’in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan,bir gün Azapkapı taraflarından geçerken, gözüne sıradanbir çeşmenin önünde ağlamakta olan küçük bir kız çocuğu çarpar.Valide Sultan küçük kızı avutmak için eline biraz para sıkıştırmak istese de,çocuk testisi kırıldığı için değil, evine su götüremeyeceği için ağladığını söyler.
Saliha isimli bu kızcağızın cevabından hoşlanan Valide Sultan,Onu sarayına alır, yıllarca özenle büyütür, yetiştirir. Yaşı gelince de oğlu II. Mustafa ile evlendirir. Saliha Sultan, yıllar önce önünde testisinin kırıldığı o basit, küçük mahalle çeşmesinin yerine mevkiine yaraşan büyük bir çeşme yapılmasını arzu eder. Ama nedense bu arzusunu bir türlü gerçekleştiremez. Yıllar sonra oğlu I. Mahmut tahta çıktığında annesinin bu arzusunu yerine getirir.
Yabancı kaynaklarda Galata Çeşmesi olarak anılan Saliha Sultan Sebili ve Çeşmesi, ortada yuvarlak,Rokoko üslubunda 3 pencereli bir sebil ve iki çeşmeden oluşmaktadır.Dört yüzlü,tümüyle mermer olan çeşme-sebil,taş işçiliği,varakları,ön cephesindeki bitki motifleri,kalem işi bezemeli geniş saçağı ve kubbeleriyle dikkat çekmektedir.
1910’larda mimar Kemal Altan tarafından onarılmak üzere kısmen sökülen sebil-çeşme,araya savaş yıllarının girmesi üzerine uzun yıllar öylece kalmıştır.İkinci onarımı 1952-53 yıllarında,Ali Saim Ülgen tarafından gercekleştirmiştir.1954’de Karaköy’e dogru açılan yol nedeniyle çeşme,meydan çeşmesi olma özelliğini kaybetmiş ve çukurda kalmıştır.
1970’lerde kaderine terk edilen,1990’larda tinercilerin mekanı olan çeşme,yakın zamanda,Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Vakıflar Genel Müdürlüğü işbirliğiyle restore edilmiş;çeşmelerinden yeniden su akar hale getirilmiştir.
Mehmet ÖNEK
Harikasınız kutluyorum.