Kadıköy
Kadıköy, İstanbul’un Anadolu yakasında, Boğaz’ın(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) Marmara’ya açılmaya başladığı kıyılarda yer alır. Doğuda Ataşehir ve Maltepe, kuzeyde Üsküdar(http://www.degisti.com/index.php/archives/1085), güneyde ise Marmara Denizi ile çevrelenmiştir.
Kadıköy ilçesi sınırları içinde Göztepe gibi önemli yükseltiler(235 m.) olmasına karşın, yerleşime Kayışdağı ve Çamlıca eteklerinden Marmara Denizi’ne doğru uzanan, hafif dalgalı düzlükler ve taşlı eğimler hakimdir. Fikirtepe, Acıbadem Altıyol, Küçük Moda ve Koşuyolu Kadıköy bölgesinin diğer önemli tepe noktalarıdır.
Kadıköy’ün, Haydarpaşa ve Kalamış(http://www.degisti.com/index.php/archives/2685) koyları ile Moda(http://www.degisti.com/index.php/archives/9450) ve Fenerbahçe burunlarının(http://www.degisti.com/index.php/archives/4249) yer aldığı hareketli bir kıyı çizgisi vardır. İlçenin başlıca akarsuları Kuşdili Deresi (Kurbağalıdere), Çamaşırcı Deresi (Bostancı Deresi), Turşucu Deresi ve Seyit Ahmet Deresi’dir.
Rivayete göre, M.Ö 650’li yıllarda, yaşamak için kendilerine yeni topraklar arayan bir kavim, nihayetinde Sarayburnu’na gelir.Kavimin başındaki kişi, Sarayburnu’ndan etrafına bakınca karşının güzelliğine şaşırır. Böyle yaşamaya elverişli güzel yerlerin boş bırakıldığını görünce de, buradaki insanların kör olması gerektiğini düşünür, buraya Kalkedon yani “Körler Ülkesi ” der ve Sarayburnu’na yerleşir. M.Ö 608’le 600 yılları arasında, Sarayburnu’nda kendi adını verdiği Bizans şehrini kurar.
Diğer taraftan, Anadolu’nun Ege Denizi kıyılarından gelen ve Yunanistan’a inen Akaların bir kolu, M.Ö 675 yıllarında Fikirtepe ve Moda’daki iki Fenike kentini almış, bugün Bahariye, Mühürdar, Moda semtlerinin bulunduğu yerlere yerleşmişlerdir. Kısa süre içinde İzmit’e kadar olan bölgeyi el geçiren bu topluluk, Kalkedonya Devleti’ni kurmuş; başkenti de Kalkedon (Kadıköy)yapmıştır.
Kalkedon M.Ö. VI.yüzyılı Pers egemenliğinde geçirir. Pers Kralı Darius İskitlilerle savaşa giderken Kalkedonya’yı da alır. Bunun üzerine Kalkedonyalılar, Bizanslılarla birlikte Darius’a karşı savaşırlar. Darius, Kalkedonyalıları ezip geçer. Bunun üzerine Kalkedonyalılar önce İyonlarla, sonra Bizanslılarla birleşip yeniden savaşa tutuştular. Sonuçta Kalkedon Perslerin eline geçer. Daha sonra Makedonya Kralı İskender, Persleri yenip Pers kentleriyle birlikte Kalkedonya’yı da alır. M.Ö 281’de Bitinyalılar, Marmara kıyılarındaki kentlerin çoğu ile beraber Kalkedonya’yı da ele geçirirler. Kısa bir süre özgür kalan Kalkedonya, çok geçmeden Romalıların yönetimine girer.
Kalkedonya 561 ve 667 yıllarında Arapların saldırısına uğrar. 781 yılında, Abbasi Devleti Halifesi Harun Reşit’in komutanlarından Malatyalı Battal Gazi, Kalkedonya’yı alır ve bu tarihten sonra da Kalkedon’un adı Gaziköy olur.1080 yılında,Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Kalkedonya’yı Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlar. Bir süre sonra Kalkedonya son kez Bizanslıların eline geçer. 1204’de IV.Haçlı orduları Kalkedon’u İstanbul’la birlikte işgal edip,yakıp yıkıp, yağmalarlar.
1353’de Orhan Bey zamanında, Kalkedon Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılır. Fatih Sultan Mehmet 1453’de İstanbul’u aldığı zaman Kalkedon’un yönetimini İstanbul Kadısı Hızır Bey Çelebi’ye verir. Bu tarihten sonra da yerleşim Kadı-köyü adını alır. Osmanlı döneminde Kadıköy çevresi, Roma ve Bizans döneminde olduğu gibi, üst düzey yöneticilerinin rağbet ettiği gözde bir sayfiye ve mesire yeridir. Bunun yanında önemli bir tarımsal üretim alanı olmaya da devam eder. Haydarpaşa, Kuşdili Deresi (Kurbağalıdere), Çamlıca yamaçlarına doğru Acıbadem ve Koşuyolu ile Fenerbahçe, önde gelen çayır ve mesire alanlarıdır ve Bostancı’ya kadar uzanan geniş saha içinde yer yer sultan ve üst düzey yöneticilere ait köşk, sahilsaray ve bahçeler ile daha iç kısımlarda köyler yer almaktadır.
Kanuni’nin Fenerbahçe’deki sahilsarayı ve bahçesi de yörenin yöneticiler arasındaki cazibesini gösteren bir örnektir ki, II. Bayezid döneminde (1481-1512) yaptırılan bu saray Tezkiretü’l- Bünyan’a göre Mimar Sinan tarafından esaslı bir onarım görmüştür. 16. yüzyılın sonlarında III. Murat (1574-1595) tarafından, yöre nüfusunun arttırılması yönünde girişimlerde bulunulur.
18. yüzyıl, özellikle Lale Devri boyunca, Kadıköy çevresinin mesire yeri olarak öneminin arttığı bir dönem olur. 19. yüzyılın başlarında Kadıköy İskelesi ve çarşı çevresindeki mahalle büyüklüğünü korumaktadır. Selimiye Kışlası ( http://www.degisti.com/index.php/archives/5843 ) ve Haydarpaşa Askeri Hastanesi gibi önemli yapıların inşaasıyla yerleşimde asıl gelişmeler başlar. Kadıköy, 1869 yılında o zamanlar daha büyük ve önemli bir merkez olan Üsküdar Sancağı’na bağlanmıştır.
Bu gelişmeleri takip eden diğer iki önemli olgu da; şehir içi vapur işletmeciliğinin ve Haydarpaşa-İzmit demiryolunun faaliyete geçmesidir. Birinci Dünya savaşı sıralarında Moda’nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/9450) tamamen dolması ile devam eden gelişme, Kalamış(http://www.degisti.com/index.php/archives/2685), Fener, Kızıltoprak, Erenköy mahallelerinin oluşmasıyla ve Suadiye ve Bostancı’da yazlık köşkler yapılmaya devam etmiştir.
Cumhuriyet Dönemi İstanbul ve Kadıköy, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 6 Ekim 1923’te düşman işgalinden kurtarılmıştır. Uzun süre Üsküdar’a bağlı olan Kadıköy, 23 Mart 1930’da ilçe olur. Bu tarihte Kadıköy’ün Kızıltoprak ve Erenköy olmak üzere iki bucağı vardır.Cumhuriyet’le birlikte Kadıköy, bazı modern kentsel hizmetlerden de yararlanma imkanına kavuşmuştur. Bunlar 1928’de gelen elektrik ile Üsküdar-Kısıklı arasında 1929’da ilk seferlerine başlayan tramvaydır. Sonraki yıllarda bölgeleme imar planının uygulanmasıyla, Kızıltoprak-Bostancı arasında nüfus, 10 yılda iki buçuk kat artmıştır.
1950’lerden itibaren Kadıköy, yıldan yıla büyük gelişmeler göstermiş, nüfusu artmıştır. Artan nüfus, merkezden yazlıklara doğru yayılmaya başlar. Böylece 1960’ların sonlarından itibaren Erenköy, Caddebostan Fenerbahçe, Göztepe, Suadiye ve Bostancı gibi semtler, yazlık niteliğini yitirip, kentleşir. 1950’lerde, iki yanında sanayi tesislerinin kurulmaya başladığı Ankara Asfaltı’nın çevresinde gecekondu mahalleleri oluşur. Kurtköy_Pendik_kartal yöresinin sanayi alanı olarak belirlenmesi, ülkenin çeşitli kesimlerinden İstanbul’a göç edenler için Kadıköy ile çevresini cazip bir yerleşme yeri durumuna getirir. 1965’de Kat Mülkiyeti Kanunu’nun çıkarılması, 1972’de de imar planının yapılması bu kesimde yoğun bir apartmanlaşma faaliyetine yol açar. Bağdat Caddesi ve demiryolunun iki tarafındaki köşk ve villaların yemyeşil birer park görünümündeki bahçeleri, parselasyona uğrayarak apartman arsalarına dönüştürülür.
1973’de Boğaziçi Köprüsü’nün (http://www.degisti.com/index.php/archives/4219) açılması, kentin iki yakası arasındaki ilişkiyi güçlendirerek, nüfus dengesinde Kadıköy’ün ağırlık kazanmasına yol açtı. İstanbul Belediyesi’ne bağlı bir şube olan Kadıköy Belediyesi, 1984’de yapılan bir düzenlemeyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir ilçe belediyesi durumuna getirildi. 1984’den sonra Kadıköy-Pendik arasına sahilyolu açılmasıyla kıyı kesimindeki son boş alanlarında tükendi.Buna karşın,ilçenin kuzeyindeki Küçükbakkalköy 1980’lere kadar kırsal nüfus yapısını korudu.1990’lı yıllardan itibaren, ilçenin E_5 Karayolu’nun kuzeyindeki alanlarında inşaa edilen Ataşehir blokları zamanla genişleyerek çevresindeki yapılaşmayı da kapsayan bir bölgenin adı oldu. 2009’da E_5 Karayolu’nun kuzeyindeki 7 mahalle Ataşehir adını alarak Kadıköy’den ayrıldı.
Kadıköy ilçesi konumu itibariyle ülke ve kent ulaşımı açısından da büyük önem arz eder. Anadolu’daki çeşitli merkezleri İstanbul’a, kent içindeki çeşitli semtleri de birbirine bağlayan bazı ana ulaşım yolları Kadıköy İlçesi’nden geçer. Bunlardan en önemlisi eskiden Ankara Asfaltı ve E-5 adlarıyla anılan D_100 Karayolu’dur.
Anadolu’nun çeşitli merkezlerini İstanbul’a bağlayan demiryolu hattının ilk istasyonu olan Haydarpaşa Garı da(http://www.degisti.com/index.php/archives/1046), Kadıköy İlçesi sınırları içindedir. Bu istasyon kentin Anadolu yakasında yapılan banliyö treni ulaşımı açısından da önemlidir.
Deniz ulaşımı açısından da İstanbullular için bir vazgeçilmez bir merkezdir; Kadıköy. İlçedeki vapur iskeleleri Haydarpaşa, Kadıköy ve Bostancı’dadır. Ayrıca Kadıköy ve Bostancı’daki deniz otobüsü iskelelerinden, İstanbul’un çeşitli kıyı semtlerine düzenli seferler yapılır. Kalamış Koyu’nda da büyük bir yat limanı vardır. 2003 yılında Kadıköy-Moda hattı nostaljik tramvay adıyla yeniden hizmete girmiştir.
Linkler:
Gulin Motan
31 Senedir ABD de yasiyorum. Eski bir Kadikoy’lu olarak (1960-67 arasi Rihtim Caddesi, 1967-72 Erenkoy, 1972-80 Altiyol’da oturduk) memlekete geldigimde ilk ziyaret ettigim yer Kadikoy carsisi. Cok degisti ama gene de carsimiz cok guzel. Hemen balik, yesil salata malzemeleri alip ev gidip kendime ziyafet cekiyorum. Tabii bir de buz gibi raki!! 🙂
Siteniz cok guzel, eski gunleri andim. Moda, Kalamis, Bagdat caddesi.. ahhhh…