Hırka-i Şerif Camii
Hırka-i Şerif Camii, Fatih’de Atikali semtinde, ismini verdiği mahallede, Keçeciler Caddesi üzerinde yer alır. Camii, Sultan Abdülmecit tarafından 1851 yılında, Hz. Muhammet tarafından Veysel Karani’ye hediye edilen “Hırka”nın muhafaza edilmesi ve halkın ziyaretine açılması gayesiyle yapılmıştır.
Veysel Karani’nin vefatından sonra “Üveysi” sülalesinin elinde kalan Hırka-i Şerif, XVII. yüzyıl başlarında Sultan I. Ahmet’in fermanı üzerine, Şükrullah Üveysi tarafından İstanbul’a getirilmiş ve bugünkü Hırka-i Şerif Camii yakınında bir evde “Hırka” ziyareti başlatılmıştır. Daha sonraları Veziri Azam Çorlulu Ali Paşa (1670-1711) tarafından, Hırka’nın muhafazası için, kagir bir hücre ile bitişiğinde bir çeşme ve imaret inşa ettirilmiştir. Sultan I. Abdülhamit de, 1780 tarihinde, şimdiki caminin avlusunun kuzeyinde bulunan küçük kagir hücreyi inşaa ettirerek, ziyaretlerin burada yapılmasını sağlamıştır. Bunları Hırka’nın şanına layık görmeyen Sultan Abdülmecit ise bir camii ve ziyaret mahalli yaptırmaya karar vermiş; çevredeki birçok bina kamulaştırılarak yıktırılmış, 1847′de başlayan inşaat 1851′de sona ermiştir.
Hırka-i Şerif’in muhafazasına ve ziyaretine mahsus birimlerle, ayrıca hünkar mahfili ve geniş kapsamlı bir hünkar kasrı ile donatılan camiden başka, Üveysi ailesinin en yaşlı erkek bireyi (reisi) ile ailesi için bir meşruta, bu kişinin reşit olmaması halinde kendisine vekalet edecek olana mahsus vekil dairesi, Hırka-i şerifi korumakla görevli bir bölük jandarma için kışla (halen Hırka-i Şerif İlköğretim Okulu olarak kullanılan bina) ve görevliler için çeşitli odalar da, inşa edilmek suretiyle bir külliye meydana getirilmiştir.
Camiye, üç kapılı bir avludan girilmektedir. Kıble yönündeki giriş bugün kapatılmıştır. Sağdaki avlu kapısı üzerinde, Sultan Abdülmecit’in tuğrası, altında Hattat Kazasker Mustafa İzzettin`in hattıyla bir kitabe bulunmaktadır. Kesme küfeki taşından yapılmış olan camii, sekizgen plana sahiptir. Harimi,sekiz pencereli sekizgen bir kubbe örter. Camide, toplam 16 tane pencere vardır. Pencerelerin üzerlerindeki H.1267 tarihli yazılar, Mustafa İzzet Efendi’ye aittir.
Yapıdaki, Lafza-i Celal, Hz. Muhammet, Ciharıyar-ı Güzin, Hz. Hasan ve Hz.Hüseyin isimlerini taşıyan levhaların yazıları ise, Sultan Abdülmecit’e aittir. Cami iki katlı bir yapıya sahiptir. Üst katta, cemaatin Hırka-i Şerifi rahatça ziyaret etmelerini sağlayacak ayrı giriş ve çıkış koridorları, Hünkar Dairesi, Hırka-i Şerif Odası (Bu oda 1812’de,II.Mahmut döneminde yenilenmiştir.) Üveys ailesi için meşruta, tuvalet, abdest alma muslukları, müezzin mahfili ve odalar bulunmaktadır. Caminin mihrabı, minberi ve kürsüsü altın yaldızlı ve işlemeli olup, rokoko üslubunda, mozaik taşlardan yapılmıştır. Girişte son cemaat mahfili vardır.
Caminin kesme taştan ve tek şerefeli olan iki minaresinin girişleri avludandır. Ampir üslubundaki minareler, binanın üstünden yükselir. Şerefe korkulukları sekiz köşeli olup, külahı kurşun kaplıdır.
Hırka-i Şerif, Veysel Karani’nin soyundan gelen Nuriye Köprülü’nün, İstanbul Valiliği’ne 2008 yılında verdiği bir dilekçe ile restorasyona alınmıştır. Hırka-i Şerif ve onun korunduğu odada, büyük bir titizlikle çalışmlar yürütülmüş; uzun süren hazırlık çalışmalarının ardından Hırka-i Şerif için, İstanbul İl Özel İdaresi Etüt Proje Müdürlüğü, İstanbul Rölöve Anıtlar Müdürlüğü ve İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez Laboratuvarı tarafından ortak bir çalışma yapılmıştır.
Bin beş yüz yıllık kutsal emanet Hırka-i Şerif, bugüne kadar gümüş bir andık içinde muhafaza ediliyordu ve katlanmış bir şekilde ziyaret edilebiliyordu. Yapılan çalışmalar sonrasında, 2010’dan itibarense, büyük camekan içinde, tamamen açılmış bir şekilde sergilenmektedir. Cam bölmede ayrıca Hz Muhammet’in Sakal-ı Şerif’i ile, Veysel Karani Hazretleri’ne ait serpuş ve kemer de yer almaktadır.
Cami’in bulunduğu mahallenin ismi, Fatih Belediye Meclisi’nin 2008 yılında almış olduğu bir karar ile Muhtesip İskender Mh, Keçeci Karabaş ve Mimar Sinan Mahalle’lerinin birleştirilmesi ile Hırka-i Şerif Mahallesi olarak değişmiştir.
Leave a Reply