degisti.com

zamanla her şey değişir…

Mısır Başkonsolosluğu Binası – Valide Paşa Yalısı

Mısır Başkonsolosluğu Binası – Valide Paşa Yalısı

Valide Paşa Yalısı, Bebek’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/285), Cevdet Paşa Caddesi üzerinde yer alır. 1902 yılında İtalyan mimar Raimondo D’Aranco tarafından inşaa edilen yapı, bugün  Mısır Konsolosluğu’na aittir. “Hıdiva Sarayı” , “Emine Valide Paşa Sahilsarayı”, “Hıdiv İsmail Paşa Yalısı”, “Mısır Konsolosluğu Sahilsarayı” olarak da bilinir.

Artnouveau üslubundaki bugünkü yapı XX.yüzyıl başına aittir ve burada yapılmış olan üçüncü binadır. İlk yapı, 1781‘de inşaa edilen Sultan I. Abdülhamit devri şeyhülislamı Dürrizade Mehmet Ataullah Efendi’nin yalısıdır. Sonraki yıllarda yalıda Sultan III. Ahmet’in Kadıaskerlerinden Dürrizade Arif Efendi oturmuş, Dürrizade Arif Efendi’nin 1800 yılında ölümü üzerine  yalı oğlu Şeyhülislam Abdullah Efendi’nin olmuştur. İkinci yapı ise, II. Mahmut’un sadrazamlarından Rauf Paşa’nın yalısıdır. Tanzimat devri sadrazamlarından Ali Paşa, Rauf Paşa’dan yalıyı satın almış ve yenilemiştir.

 

Ali Paşa’nın sadareti ve hariciye nazırlığı sırasında yalıda çok önemli toplantılar yapılmış, ünlü konuklar  ağırlanmıştır. 1858 Karadağ Konferansı burada toplanmış, Girit İsyanı Meselesi için burada toplanılmış, 1869 da iade-i ziyaret için İstanbul’a gelen İngiliz Veliahdı, burada verilen bir ziyafete katılmış ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph burada ağırlanmıştır.

Ali Paşa ölünce, varisleri yalının giderlerini karşılayamamış, bir kayda göre, Sultan II. Abdülhamit yalıyı satın alarak, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın validesi prenses Emine’ye hediye etmiştir. Diğer bir kayda göre ise Emine Hanımefendi’nin kendisi yalıyı satın almıştır. Bazı kaynaklarda ise yalının, Hidiv Abbas Hilmi Paşa’nın annesi için yazlık bir ev olarak yapıldığı ve Emine Hanımefendi İstanbullular arasında “Valide Paşa” olarak anıldığı için yalıya bu ismin verildiği yazmaktadır. Valide Paşa Mısır’dan kızları Hatice ve Nimetullah ile İstanbul’a ilk geldiğinde, kendisine hediye edilen bu ahşap yalıda kalmış, XX.yüzyılın başlarında yapıyı  yıktırarak yerine şimdiki sahilsarayı yaptırmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulunca Emine Valide Paşa, Bebek’teki bu muhteşem yalısını yeni kurulmuş olan Türk Devleti’ne bağışlamak istemiş, fakat yalının devir teslimi sırasındaki resmi yazışmalarda, kendisine Valide Paşa değil de, “Bebekli Emine Hanım” diye hitap edildiği için Valide Paşa, yalısını Türk Hükümetine bağışlamaktan vazgeçip, Mısır Hükümeti ne bağışlamıştır. Bu bağış sırasında binanın, ebediyyen konsolosluk binası olarak kullanılmasını ve kendisinin de, ölene kadar korudaki av köşkünde oturmasını şart koşmuştur. “Bebekli Emine Hanım” 15 Haziran 1931 de ölünce de, vasiyeti gereği av köşkü yıktırılmıştır…

Boğaziçi’nin tam ortasında ve en güvenli koyunda bulunan Valide Paşa Yalısı’nın denize bakan cephesi üç, cadde cephesi ise iki katlıdır. Birinci kat cumbalarının arasına loca ve terasların oyuğu yerleştirilmiştir. Deniz cephesi ve yan cepheler, şerit, feston, floreal korniş ve armalarla kuşanmış taçlardan oluşan, zengin bir süslemeye sahiptir. Çatısının üstünde tam ortada, II. Mahmut Güneşi’nin içinde, Allâhu Teâlâ’nın isimlerinden ikisi yazılıdır.

Behçet Ünsal sahilhanenin mimari biçimini şöyle anlatmaktadır: “ Hidiv İsmail Paşa Sahilsarayı XX.yüzyıl başında kagir olarak yeniden yapılmıştır.Mimarı, II.Abdülhamit Dönemi’nin saray mimarı olan İtalyan R.d’Arenco, İstanbul binalarında Fransız artnouveau stilini yeğlediği görülüyor. Bu sahilsaray da onlardan biridir. Binasının mansarde formlu çatı ve esas kitle plastiğine bakıldığında, Paris sokaklarında sık görülen konak yapılarını anımsatıyor. Deniz yönünde üç katlı ve kuleli yabancı mimari karakteri ile, yatık çizimli cephesi, Boğaz sakinliğine uygunsuz  bir iz düşüm bırakmayan bir yapıt görünümü veriyor.Türk yalı ve sahilhane konum planının bir öğesi olarak arkasına geniş bir koru sırtlamıştır. İkisi arasına yol girince, gelenek ve usülüne göre, bir köprücük(passerelle) ile koru sahilhane birbirine bağlanmıştır. Eminönü-Bebek tramvay hattının arabaları bu köprünün altından arşlarını indirerek geçerlerdi. Bu yol üzerinde bulunan daha başka yerlerdeki bu üst geçitler Cumhruriyet dönemi başlarında sökülmüştür.”

Yıllarca bakımsız kalan yapı, uzun bir restorasyon sürecinden sonra 20011’de, Mısır’da monarşinin devrilmesinin 59. yılında, yeniden açılmıştır. Art nouveau stilindeki mimarisi ile İstanbul’un en güzel yapıları arasında yer alan konsolosluk binasının 2.5 yıl süren restorasyonu Saruhan Mimarlık tarafından gerçekleştirilmiştir.

misir_baskonsoloslugu_valide_pasa_yalisi_bebek

 

 

Kaynakça:

O.Erdenen, Boğaziçi Sahilhaneleri II Avrupa Yakası, Kültür Yayınları A.Ş., İstanbul 2006, s.363-367

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir