Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli olan Pera Palas Otel (Pera Palace Hotel), Beyoğlu’na bağlı Tepebaşı’nda, Meşrutiyet Caddesi üzerinde yer alır. Mimar Alexandre Vallaury ve Henry Duray’in birlikte inşaa ettikleri otel, İstanbul’un en gösterişli yapılarından biridir.

Kuruluşu için ilk çalışmaların 1892’de başladığı, açılış balosunun ise 1895 yılında yapıldığı Pera Palas Otel, birçok ilki gerçekleştirmiş bir yapıdır. Osmanlı sarayları dışında elektiriğin verildiği ilk binadır Pera Palas. Ayrıca elektrikli asansörü ve musluklardan akan sıcak suyu İstanbullu ilk kez burada görmüştür. 1926’da düzenlenen  İstanbul’daki ilk moda defilesi de,  yine Pera Palas Otel’de yapılmıştır.

Otelin ünlü konukları arasında Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kral VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Şah Rıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet Başkanı Tito, General Franz von Papen, Zsa Zsa Gabor, Greta Garbo, Sarah Bernhardt, Alfred Hitchcock, Pierre Loti, Jacqueline Kennedy, Ernest Hemingway, Ninette de Valois, Mata Hari, Mikis Theodorakis gibi isimler yer alır. Pera Palas Otel’in en ünlü konuklarından biri de Agatha Christie’dir. Dünyaca ünlü polisiye roman yazarının hayatında kimsenin bilmediği kayıp 11 günün sırrının, 1934 yılında yayımlanan “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” romanını tasarladığı Pera Palas Otel’de olduğu söylenir.

İstanbul, 19.yüzyılda gelişen ulaşım imkanlarıyla, seyahatseverlerin önemli duraklarından biri olmuştur. Konuklar için önce mütevazi pansiyonlar inşaa edilmiş, tam o yıllarda  dünyaca ünlü Orient Express, doğudaki son durağı olarak İstanbul’u seçmiştir.  Bu noktada,Orient Express yolcularının alışkın oldukları  üst düzey standartları bulabilecekleri bir otelin yapılması gündeme gelmiş ve kısa süre sonra Tepebaşı’ndaki Pera Palas Otel inşaa edilmiştir. Art Nouveau, Neo-Klasik ve Oryantalist üslupların bir arada kullandığı Pera Palas Otel, 19. yüzyıl sonu İstanbul mimarisinin tipik bir örneğidir. Planında ve dış görünüşünde neoklasist bir yaklaşım etkilidir. 46 x 28 m. ebatlarında dikdörtgen bir taban üzerine oturan Pera Palas Oteli, ikisi bodrum katı olmak üzere toplam dokuz katlıdır. Otelin iç yapıları, planın tam ortasındaki büyük bir aydınlık boşluğu üzerine temellendirilmiştir. Giriş katında büyük bir salon olarak düzenlenmiş olan bu boşluk, yani Kubbeli Salon; merkezi konumunun yanı sıra, tüm plan şeması bu mekana göre belirlendiği için binanın adeta kalbidir. Kubbeli Salon, yapıda  Oryantalist mimarinin kendini en çok hissettirdiği bölümdür. Pera Palas Otel mimarisindeki Art nouveau üslup, otelin en özgün parçalarından biri olan meşhur asansörü çevreleyen merdivenlerde özellikle göze çarpar.

1896’da La Compagnie Internationale des Wagons-Lits et des Grands Express Européens, kendi işletme şirketini kurarak, otelin yarı mülkiyetini almıştır. Açılışından I. Dünya Savaşı’na kadar geçen 20 yıl, otelin en parlak dönemlerinden biri olmuştur. 1917 yılında ATATÜRK, daha sonra sık sık ziyaret edeceği Pera Palas Otel’de ilk kez konaklamıştır.  Ata’nın cephe dönüşlerinde adeta evi gibi kullandığı, ülke için önemli kararlar aldığı ve üst düzey misafirlerini ağırladığı oteldeki 101 numaralı odası, doğumunun 100. yılı olan 1981’de Atatürk’ün şahsi eşyalarının da sergilendiği bir müze oda haline getirilmiştir, ki bu özelliği dolayısıyla Pera Palas bir müze-otel konumundadır.

2006  Beşiktaş Deniz ve Turizm Yatırımları Sanayi A.Ş. tarafından üst kullanım hakkı alınan Pera Palas Otel’de, tarihinin en büyük renovasyon ve restorasyon projesi başlatılılmıştır. Birinci derece tarihi eser statüsündeki Pera Palas Otel’in restorasyon projesi, KA.BA Eski Eserleri Koruma ve Değerlendirme – Mimarlık Firması tarafından hazırlanmış, otelin iç dekorasyonunu Metex Tasarım Grubu üstlenmiştir. Yenileme çalışmaları iki boyutta yürütülmüş; bir yandan binanın mimari özellikleri vurgulanıp özgün karakteriyle uyumlu çağdaş öğeler eklenirken, diğer yandan da otelin uluslararası standartlarda bir işletme olması için gereken teknik altyapı oluşturulmuştur. Tüm bu çalışmalar sonunda yapı 1 Eylül 2010 tarihinde yeniden hizmete girmiştir.

Pera Palas Otel’in 16’sı süit olmak üzere toplam 115 odası bulunur. Odalarının çoğundan eşsiz bir Haliç manzarası görülen binanın, restorasyon sırasında eklenen SPA’sında kapsamlı bakım hizmetleri verilirken, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, sauna ve buhar odası da, hem otel konuklarına hem de dışarıdan gelen misafirlere hizmet verir. Otelin gün ışığı alan, yüksek tavanlı tarihi salonları ise davet, düğün ve toplantılara ev sahipliği yapmaktadır.

Adminden Not: Bir otel yazayım da, adı konusunda eleştiride bulunmayayım…Pera Palace Hotel??? Bizim dilimiz TÜRKÇE değilmi?

Linkler:

Pera Palas Oteli Web Sitesi