Levent
Levent, İstabul’un Beşiktaş ilçesine bağlı bir semttir. Batıda Büyükdere Caddesi, doğuda Etiler ve Akatlar, güneyde Levazım Mahallesi, kuzeyde ise Maslak semtleriyle çevrilidir.
Levent semtinin ilk kullanımı Sultan I.Abdülhamit dönemine rastlar. 1780’li yıllarda padişah, bugünkü Büyükdere Caddesi’nin doğusunda bulunan bölgeyi Kaptan_ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’ya vermiş,o zamanki deniz askerleri Levent adıyla anıldığı için Cezayirli Hasan Paşa’nın bu toprakları “Levent Çiftliği” adıyla anılmaya başlanmıştır.
I.Abdülhamit’den sonra tahta geçen III.Selim, Nizam_ı Cedid ordusunun ilk kışlasını Levent Çiftliği’nde kurmuştur. Bu tarihten sonra da bölge Levent Çiftliği ya da Levent Kışlası olarak bilinmiştir. Kışla bugünkü Ortaköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/16181) ile Baltalimanı arasındaki sırtlardaydı. 1790’lı yıllarda yaklaşık 4000 kişilik bir askeri birliğin barındığı bu çiftlikte, Avrupa starndartlarında tüfekler ve kasaturalar imal ediliyor, ok atılıyor, ata biniliyor, müzik dinleniyor ve pehlivan güreştiriliyordu. Zamanla Levent Çiftliği’nin askeri fonksiyonu kaybolmuş ve bu geniş arazi, yakınındaki Zincirlikuyu ve Balmumcu çiftlikleri gibi ziraat amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra Levent Çiftliği, İstanbul Belediyesi’nin mülküne geçmiştir. II.Dünya Savaşı sonrasında görülen konut sıkıntısı üzerine, birçok şehirde olduğu gibi İstanbul’da da toplu konut projelerine başlanmıştır; bu proje kapsamında 1947’de Levent Çiftliği üzerinde Emlak Kredi Bankası’nın toplu konutları inşaa edilmiştir. 1950 yılında tamamlanan ilk kısım evler, Levent‘in çekirdeğini oluşturmuş, bundan sonra yapılan 3 kısım konut 2. Levent, 3. Levent ve 4. Levent adlarıyla anılmağa başlanmıştır. Semtin daha sonra kuzeyde genişleyen kısmına ise Yeni Levent adı verilmiştir. 1960 yılında bitirilen bu projeden sonra Levent semtinde birçok konut projeleri ve siteler inşaa edilmiş ve bölge hızla gelişmeye başlamıştır.
Levent 1960’lar, hele de 1970’lerden sonra, çevresini kuşatan yüksek beton binalar arasında sıkışmış bir görünüme bürünmeye başlamıştır. Aynı dönemlerde çevrenin nüfusu hızla artmış, dört bir yanında kurulan gecekondu veya lüks site mahalleleriyle bütün Levent bölgesi kentle birleştiği gibi, Levent trafik açısından da İstanbul’un en yoğun bölgelerinden biri haline gelmiştir. 1980 sonrasında Levent Mahallesi, 1. Levent’den başlayarak konut bölgesi olma niteliğini de kaybetmeye başlamış, küçük villa tipi evlerin üstüne izinli bir kat ve kaçak katlar yapılarak, eski konutlar küçük şirketlerin idare merkezlerine, lokanta, kebapçı, diskotek, gece kulübü veya otomobil galerisine, ticarethane ve butiklere dönüşmüş; Levent, konut ağırlıklı olmaktan uzaklaşarak, ticaret ve eğlence ağırlıklı olmaya başlamıştır.
1. Levent çarşısı, önlerinde kemerli yollar bulunan iki sıralı dükkanlarla eski görünümünü korumakla birlikte, semtin orta sınıf memur, aydın semtinden, orta-üst ve yüksek gelir gruplarının oturduğu bir semte dönüşmesi sırasında, bu dükkanlar da nitelik değiştirmiştir. Kentin iş bölgesinin bu civara kaymasından sonra orta ve küçük şirketlerin 1. Levent’e yerleşmelerine karşılık, büyük holdingler 2., 3. ve 4. Levent’in Büyükdere Caddesi’ne bakan kesimlerini tercih etmişler ve gökdelenlerini buraya inşaa etmişlerdir. Yapı Kredi Plaza, Sabancı Center, İş Bankası’nın ikiz kuleleri, Avrupa’nın en yüksek binası olan Saphire, Kanyon, Metrocity, The İstanbul Edition vb. bu bölgede yükselmektedir.
Semtin güneydoğusunda, Nisbetiye Caddesi ile Ebulula Caddesi’nin kesiştiği köşede Otelcilik Yüksekokulu, hemen arkasında Polis Koleji, biraz kuzeyde Şişli Terakki Lisesi, Levent Camii’nin de üzerinde bulunduğu, 1. Levent’le 2. Levent’in sınırı olan Levent Caddesi üstünde Türk Spor Yazarları Derneği’nin tesisleri ve yüzme havuzu, aynı sırada İstanbul’un önemli özel hayvan hastanelerinden Animalia, 4. Levent’te 1970’lere kadar sinema salonu olarak kullanılan Levent Kulübü ve kulübün tenis kortları semtin ilk akla gelen tesisleridir.
Kuruluş yıllarından başlayarak pek çok yazar, sanatçı, bilim adamı Levent’de oturmuş veya Levent’den yetişmiştir. Çalıkuşu Sokağı’nda evi olan romancı Reşat Nuri Güntekin Levent’in ilk sakinlerindendi. Yine aynı sokakta gazeteci Rakım Çalapala ve pek çok okul kitabında imzası olan öğretmen Nimet Çalapala, Türkolog Profesör Ahmet Caferoğlu, yazar Şükûfe Nihal Başar, siyaset adamı General Sadık Aldoğan, bir sokak ötede Sülün Sokağı’nda müzikçi Doktor Bülent Tarcan, kardeşi piyanist Haluk Tarcan ve gerek o dönemin, gerekse günümüzün pek çok ünlü kişisi, yazarı, aydını, sanatçısı Levent’de otururlardı. 1950’lerde yazar Aziz Nesin, Levent çarşısının ilk kitapçı kırtasiyecisini açmıştı. Günümüzde, ilk sakinlerinin %90’ı bulan bir oranı Levent’den taşınmış ve evler çoğunlukla ticari bürolara, dükkanlara ve eğlence yerlerine vb. dönüştürülmek üzere el değiştirmiştir.
Levent, bugün aynı zamanda İstanbul trafiğinin kilit noktalarından biridir de. Boğaziçi Köprüsü(http://www.degisti.com/index.php/archives/4219) /FSM Köprüsü(http://www.degisti.com/index.php/archives/2768) ile çevre ve bağlantı yolları arasında kalan semt, ayrıca şehrin sur içinde kalan yerleşim sahasını Ayazağa ve Büyükdereye bağlayacak olan metro hattının üzerinde bulunmaktadır.
Aşağıdaki fotoğraf Sayın Yılmaz Sökücü’ye aittir.
Levent İlkokulu 5-B sınıfı öğrencileri, öğretmenleri Cemaliye Akçığ ile birlikte
15 Aralık 1958 Pazartesi
Aşağıdaki 3 fotoğraf Sayın Süheyl Açıkel’e aittir.
Yusuf İster – Yılmaz Sökücü 2013
Linkler:
cagdasleventdernegi.org
Erdal Türker
Merhabalar,
Ben 1947 İstanbul (Rami) doğumluyum.PTT müdürü olan rahmetli babamın Mustafa Türker 1950 yılında hizmete açılan Levent Postanesine atanması ile ailecek Levent’e gelmiştik. Özetle ben Levent’i kuruluşundan itibaren yaşayan nadir insanlardan birisiyim. Levent’in geçmişi hakkında verilen bilgilerin çoğunu bilmiyordum.
Emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım.
Selam ve sevgilerimle,
Erdal Türker