degisti.com

zamanla her şey değişir…

Süreyya Sineması – Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası

Süreyya Sineması ya da bugünkü adıyla Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası, Kadıköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/524), Bahariye Caddesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/10781) üzerinde yer alır. Eski milletvekili Süreyya İlmen tarafından, Kadıköylüler`in kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1922-1926 yılları arasında yaptırılmıştır. 6 Mart 1927’de açılan bina, giriş kısmı Paris Champs Elysée’den, iç kısmı ise klasik Alman tiyatrolarından etkilenerek inşaa edilmiştir.

Süreyya Paşa opera temsillerine uygun bir bina yapmayı amaçlasa da, sahne bölümü yapılamadığı, gerekli teknik donanım, kulis, sanatçı odaları ve benzer mekanlar tamamlanamadığı için Süreyya’da hiç opera oynanmamış ve bina, kültür sanat hayatımıza “sinema” olarak yerleşmiştir.

Read More

Doğan Apartmanı

Doğan Apartmanı, Beyoğul’nda, İstiklal Caddesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/502) paralelinde, eski adıyla Yazıcı Sokağı bugünkü adıyla Serdar-ı Ekrem Sokağı üzerinde, no.56’da yer alır. 1892 –1895 yılları arasında inşaa edilmiştir.

Bulunabilen fotoğraf ve belgelere göre; yapı ilk olarak Prusya devleti elçilik binası olarak   yapılmıştır. Mimarı bilinmeyen bina, 1893-1919 arasında Belçikalı Helbig ailesinin mülküne geçmiş ve o dönemde “Helbig Apartmanı” ya da “Nahid Bey Apartmanları” olarak kaynaklara geçmiştir. 1919 yılında bir sigara kağıdı fabrikası sahibi olan, Osmanlı uyruklu musevi Mair de Button’un bir açık arttırmada apartmanı satın almasından sonra yapı “Button Han” ismini almıştır. 1929’da borçlanmaya bağlı olarak ipoteklenmesi sonucunda binanın mülkiyeti, Victoria Sigorta’ya geçmiş  ve 1942’ye kadar yapı “Victoria Han” olarak adlandırılmıştır. 1935’de önemli bir tadilat gören binada; tüm daireler elden geçirilmiş, mutfaklar küçültülmüş, her daireye banyo eklenmiş ve ıslak mekanlar fayans kaplanmıştır. 1942 senesinde Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım Taşkent’in sahibi olduğu Doğan Sigorta’ya satılan bina, o tarihten sonra “Doğan Apartmanı” adıyla anılmaya başlanmıştır.

Read More

Yoros Kalesi – Anadolukavağı Kalesi

Yoros Kalesi, İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’den girişinin doğu tarafında, Anadolu Kavağı’na hakim bir tepenin üzerinde yer alır. Kale, Rumeli Kavağı’nın üzerindeki kale ile birlikte, Boğaz’ın(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) kontrolünü sağlamak amacıyla yapılmıştır. “Anadolukavağı Kalesi” olarak da tanınmaktadır.

Kalenin kapladığı alan, İstanbul çevresindeki diğer bütün kalelerin kapladığı alandan daha büyüktür. Adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. “Kutsal yer” anlamına gelen “Hieron”dan geldiği görüşü oldukça yaygın olmakla birlikte, Antik Çağ tanrılarından Zeus’un sıfatı olan “Uygun Rüzgarlar” anlamına gelen “Ourios”dan geldiği de iddia edilmektedir. Ayrıca Yoros adının, doğrudan doğruya “Dağ” anlamındaki “Oros”kelimesinden geldiği de düşünülmektedir.

Read More

Bostancıbaşı Abdullah Ağa Yalısı

Bostancıbaşı Abdullah Ağa Yalısı, Çengelköy’de, Çengelköy Caddesi üzerinde yer alır. 1811 tarihli yapı, Bostancıbaşı Defteri’nde “Bostancıbaşı Yalısı” adıyla kayıtlı olup, sonradan sadrazam da olacak olan Abdullah Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Büyük hacimli yapı, Raif Paşa Yalısı ve Yordan Yalısı olarak da anılmaktadır.  Bu üç isim, yapının geçirdiği üç evreyi işaret eder: XIX.yüzyıl başı, XX.yüzyıl başı ve XX.yüzyıl sonları. Çengelköy’ün tarihi çınarının hemen bitişiğinde yer alan kırmızı aşı boyalı bu yalı, çeşitli tamir ve eklerle zaman içinde birçok değişikliğe uğramıştır. Eski yıllarda kısmen direkler üzerinde ve su üstünde olan yalı, harem ve selamlık bölümlerinden oluşur. Bu iki bölüm arasında orantı ve program birliği yoktur. Selamlık bölümünün günümüze az değişikliğe uğrayarak gelmesine karşın harem bölümü iç düzenleme bakımından tamamen değiştirilmiştir.

Read More

Zevki Kadın Sıbyan Mektebi

Zevki Kadın Sıbyan Mektebi, Fındıklı’da, Meclis-i Mebusan Caddesi üzerinde, Mimar Sinan Üniversitesi’nin bahçesinde yer alır. Yapı, III.Osman’ın zevcesi Zevki Kadın’ın hayratı olup, 1755 yılında inşaa edilmiştir.

Mart 1913’de tutulan bir rapora göre; o tarihlerde mektebin muallim-i evveli, vakıftan 80 kuruş aylık alan Hafız Halid Efendi’dir. İkinci muallimi ise İsmail Efendi’dir. Bu dönemde kız ve erkeklerden oluşan mektebin 40 öğrencisi vardır. Ayrıca raporda, 1912 yılında mektebin bir tamirattan geçirildiği fakat henüz istenilen hale gelmediği belirtilmiştir.

Read More

Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi

Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Karaköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/581), Kemeraltı Caddesi, Sakızcılar Sokağı 3 numarada yer alır. Aziz Krikor’a ithaf edilen yapı, Pamukciyan’a göre Ermeniler tarafından inşaa edilen en eski kilisedir. 1360 tarihli bir yazmada, bugünkü kilisenin bulunduğu yerde daha önceleri Surp Sarkis adında başka bir kilisenin olduğundan bahsedilmektedir.

Eramya Çelebi kilisenin 1436 yılında yapıldığını belirtir. Kömürcüyan 17.yüzyıl İstanbul’unu anlatırken “…Lusavoriç Kilisesi’ni ziyaret edelim. Bu kilise, ataları Anili olan Kefeli bezirganlar tarafından 1436 senesinde Rum hakimiyeti sırasında inşaa edilmiştir. Bu Kefelilerin bir kısmı Lehistan’abir kısmı İstanbul’a gelip yerleşmiştir. Kilise duvar dibinde Kayserili Grigor’un mezarı görülür. Bu rahip 1635 senesinde öldüğü vakit, Şahin Çelebi Bayram Paşa’dan rica etmiş ve rahibi buraya defnettirmiştir…” der. Pamukciyan ise kilisenin 1391’de inşaa edildiğini iddia edenlerin de olduğunu ve Eremyan Çelebi’nin verdiği tarihin muhtemelen bir onarım tarihi olduğunu söyler. İnciciyan da, kilisenin 1391 tarihli olduğunu ve yanına bir demircinin Surp Haç mihrabı yaptırdığını belirtmektedir.

Read More

Ebü’l Fazl Mehmet Efendi Camii – Defterdar Camii

Ebul Fadıl(Ebül Fazl) Mehmet Efendi Camii ya da Defterdar Camii, Tophane’de, ( http://www.degisti.com/index.php/archives/1583) Kılıçalipaşa Mahallesi’nde, bugün daha çok “İtalyan Yokuşu” olarak tanınan “Defterdar Yokuşu” üzerinde yer alır. Kanuni dönemi defterdarlarından İdris-i Bitlisi’nin oğlu Ebül Fazl Mehmet Efendi tarafından  1554 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.

 Ebül Fazl Mehmet Efendi, 1554’de Mimar Sinan’a Tophane’deki  konağının civarında bir cami, bir mektep ve kendisi için bir türbe inşaa ettirmiştir. 1916 yılındaki Cihangir yangını sonrası caminin sadece dört duvarı ve minarisi ayakta kalabilmiş, haziresindeki mezar taşları da Kılıçalipaşa Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/6446) haziresine nakledilmiştir.  1936’da  toprak üstünde hiçbir izi kalmayacak şekilde vakıflarca yok edilen yapının, 1970’li yıllarda arazisi çay bahçesi olarak kullanılmıştır. 1991’de Beyoğlu Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı kanalıyla eski mimari üslubuna uygun olarak yeniden inşaa edilen camii, 1993 yılında ibadete açılmıştır.

 

Read More