degisti.com

zamanla her şey değişir…

Beyazıt Devlet Kütüphanesi – Kütüphane-i Umum-i Osmani

beyazit_devlet_kutuphanesi

Kütüphane-i Umum-i Osmani, bugünkü adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Beyazıt Meydanı’nda(  http://www.degisti.com/index.php/archives/859 ), İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Cami ve Sahaflar arasında yer alır. Beyazıt Devlet Kütüphanesi, ülkemizde devlet tarafından kurulan ilk kütüphane olma özelliğini taşımaktadır.

eski_beyazit_kutuphanesi

Kütüphanenin ilk binası, Beyazıt Külliyesi( http://www.degisti.com/index.php/archives/322 )imaretinin bir bölümüdür. Maarif-i Umumiye Nizamnamesinin 1869’da çıkarılmasından sonra İstanbul’da genel kapsamlı bir kütüphane kurulması için Sadrazam Sait Paşa ve Maarif Nazırı Mustafa Nuri Paşa, Beyazıt imaretini Maarif Nezareti’ne devredilmesini sağlamışlardır. İmaretin kütüphaneye dönüştürülmesi için 27 Eylül 1882’de başlayan çalışmalar,1884’de tamamlanmıştır. Sultan II. Abdülhamit de bu çalışmalara özel bütçesinden katkıda bulunmu,ş hatta kütüphanenin parkelerini Paris’den getirtmiştir. Bina, Kütüphane-i Umum-i Osmani adıyla 24 Haziran 1884’te hizmete açılmıştır.

Read More

Huber Köşkü – T.C. Cumhurbaşkanlığı Tarabya Yerleşkesi

Huber Köşkü, Boğaziçi’nin Avrupa yakasında, Tarabya Koyu’nun güneyinde,Yeniköy-Tarabya yolu üzerinde yer alır. 34 hektar koruluğa sahip olan köşk, ana binası dışında, büyük bir ahır ve arabalık, hizmetliler konutu, iki küçük şale ve seradan oluşan bir malikanedir. “İstanbul Cumhurbaşkanlığı Köşkü” adıyla da bilinen yapı, cumhurbaşkanlarının İstanbul’ daki rezidanslarından biridir.

19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Alman Mauser ve Krupp firmalarının temsilciliğini yapan silah komisyoncusu Huber Kardeşler tarafından yaptırılan köşk, günümüzde de aynı adla anılmaktadır. Huberler, Almanya’nın yazlık elçilik binasına yakın olması dolayısıyla özellikle bu köşkü tercih etmişlerdir. Mimarı ve inşaa tarihi tam olarak bilinmemesine karşın, yapının İtalyan Mimar Raimondo D’Aranco tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.

Orhan Erdenen, mimari karakteri art nouveau olarak tanımlanan bu köşkü, Boğaz’daki diğer yalılardan ayıran ve dünyada neredeyse benzersiz kılan bir özelliği şöyle ifade etmektedir: “Mimarisi Çin, Hint, İran, İslam, Osmanlı ve Avrupa üsluplarının bir karışımı. Adeta ayrı ayrı milletlerden mimarlar nöbetleşe çalışarak yapıları tamamlamışlar gibi…”

Read More

Atlı Köşk – Sakıp Sabancı Müzesi(SSM)

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM)-Atlı Köşk,  Boğaziçi’nin en eski yerleşimlerinden Emirgan’da(http://www.degisti.com/index.php/archives/12486)Sakıp Sabancı Caddesi üzerinde yer alır. Müze, hat ve resim koleksiyonlarının sergilendiği köşk bölümü ile geçici sergilere ev sahipliği yapan galerilerden oluşmaktadır.

 Köşk  ve yer aldığı arazi, 1848-84 yılları arasında çeşitli Osmanlı paşalarının mülkiyetinde kalmış, bu tarihten sonra bir süre Karadağ Sefareti olarak kullanılmıştır.  1913 yılında Karadağ Kralı’ndan geri alınan köşk, Sultan Mehmet Reşat’ın torunu Behiye Sultan’ın mülkiyetine geçmiştir. 1923 yılında Hıdiv İsmail Paşa’nın torunu Prens Mehmet Ali Hasan harap haldeki bu yapıyı satın almış ve 1927 yılında mimar Edouard De Nari’ye yeni bir köşk projesi çizdirmiştir. Prens Hasan aynı yıllarda eşi Ayşe İzzet Hanım’dan ayrılıp, bir daha geri dönmemek üzere Mısır’daki sarayına gidince, yapımına çok özen gösterdiği bu köşkte oturamamıştır.

Read More

Anadolu Feneri

Anadolu Feneri, Boğaz’ın Karadeniz’e açılan kuzey ucundaki Yon(Hrom) Burnu’nda, küçük bir tepeciğin üzerinde yükselir. Fenerin bulunduğu köy de aynı isimle (Anadolufeneri) adlandırılmaktadır. Açık havalarda 16 deniz mili açıklığı görebilen fener, İstanbul’un Karadeniz’e açılan kapılarından birinde, Karadeniz’den gelip Boğaz’a girecek gemilere rehberlik etmektedir.

Osmanlı devrinde ahşap olan fenerden, ilk defa 1755’de İstanbul’a gelen Macar asıllı Fransız Mühendisi Baron de Tott bahsetmiştir. Ayrıca 1790’da İngiliz Doktor Olivier de, Boğaz’ın bu iki yakasındaki fenerlerden söz etmektedir. 1666 ve 1793 tarihli iki ayrı İtalyan haritasında da, bu fenerler açık bir şekilde gösterilmiştir.

Read More

Hekimbaşı Av Köşkü

Hekimbaşı Av Köşkü, Küçüksu-Ümraniye yolunda, Hekimbaşı Çiftlik Caddesi ile Okul Caddesi arasında yer alır. Sultan Abdülaziz’in Av Köşkü ya da Yusuf İzzettin Köşkü olarak da bilinir. Hekimbaşı Küçük Hayrullah Efendi (1817-1866) tarafından,  mimar Sarkis Balyan’a yaptırılmıştır.

Köşk, Balıklı Dere ile Hekimbaşı Deresi arasında kalan yükselti üzerine, büyük bir çiftliğin ikamet yapısı olarak inşaa edilmiştir. Hemen arkasında, orta avlulu çiftlik binaları bulunur.

Read More

İTÜ Taşkışla Binası – Mecidiye Kışlası

Eski Mecidiye Kışlası, bugünkü İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Taşkışla Binası,Taksim’de Taşkışla Caddesi üzerinde, Grand Hyatt İstanbul Otel’inin karşısında yer alır. Yeni Rönesans üslubunda yapılmış olan Mecidiye Kışlası, İngiliz mimar William James Smith ve yardımcısı İstefan Kalfa tarafından 1846-1852 arasında, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Askeri Tıbbiye) için hastane olarak yapılmıştır.

Kırım Savaşı (1853-56) sırasında, Osmanlıların müttefiki Fransız askerleri burada tedavi edilmiştir. Savaştan sonra uzun süre boş kalan yapı, 1860’da onarıldıktan sonra Dolmabahçe Sarayı’nı korumak üzere görevlendirilen askerler için kışla olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1894 depreminin ardından Mimar Raimondo D’Aronco’nun gözetiminde onarılan kışla, Balkan Savaşı sırasında gene hastane olarak hizmet vermiştir.

Read More

Saint Joseph Fransız Lisesi

İstanbul Özel Saint Joseph Fransız Lisesi veya eski ismiyle İstanbul Özel Saint-Joseph Fransız Erkek Lisesi, Kadıköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/524) Dr. Esat Işık Caddesi’nde yer alır. Kısaca Saint-Joseph Lisesi veya Kadıköy Saint-Joseph olarak anılmaktadır. Saint-Joseph Lisesi, 1860’da Fransa’nın Reims şehrinde Saint Jean-Baptiste de la Salle tarafından temelleri atılmış olan Fransız Rahipleri Cemiyeti’ne (“Frères des Ecoles Chrétiennes”) bağlı bir kurumdur. Okul,ülkedeki en eski eğitim kurumlarından biri olmasının yanı sıra mezun ettiği öğrencilerinin kalitesi ile de tanınmıştır.

Okulun temeli 1857 tarihinde, Beyoğlu’nda, İmam Sokağı’nda “Pensionnat Saint-Joseph” adıyla atılmıştır. Bu binanın yetersizliğinden dolayı 1864’de Moda’ya(http://www.degisti.com/index.php/archives/9450) geçilmiş, Moda’daki okul binasının, sahipleri tarafından satılması üzerine Beyoğlu’na geri dönülmüştür. Mart 1864’de Sultan Abdülaziz, zamanın Kadıköy Belediye Başkanı Emin Paşa’ya hitaben İrade-i Seniyesi’ni belirten fermanıyla, mektebin inşasına izin vermiştir. Bu fermanın kaybolması üzerine, Sultan Abdülaziz’in veziri Hüsnü Paşa’ya hitaben yazılı, İrade-i Seniyesi’ni belirten 1870 tarihli fermanla, 16 Ağustos 1870’de okulun yapımına başlanmıştır.

Read More