Firuz Ağa Camii
Divanyolu üzerinde Sultanahmet’e inen yolun hemen sağında görürsünüz beni. Banim Firuz Ağa’nın adı ile anılırım. Kendisi II.Bayezid’in hazinedarbaşısıymış. Hazinedarbaşı olmak öyle kolay değil o günlerde. Bir kere padişah neredeyse orada olunacak, Cuma namazından önce camiye gidilip padişahın seccadesi yayılacak, birkaç kez seccadeye yüz sürülecek zarar verecek herhangi bir şey var mı diye. Firuz Ağa, benim dışımda; mescitler, medreseler, çeşmeler, hamamlar, dükkânlar yaptırmış; bağlar, bahçeler, değirmenler işletmiş…
Vakfiyesinde yazdığına göre, Binbirdirek Sarnıcı bile ağanınmış. Kapımın üzerinde bulunan Arapça kitabeden de göreceğiniz üzere 896 (1490/91) yılında inşa edilmişim. Kitabem ünlü hattat Şeyh Hamdullah’a ait.İnşa edildiğim yerde daha önceleri St. Johannes Kilisesi’nin olduğu söylenmekte. Eh bulunduğum yerin Bizans döneminin görkemli ana caddesi Mese olduğu düşünülürse, neden benim yerimde de bir kilise olmuş olmasın. Tabi bir de imparatorların at yarışlarını seyrettikleri locanın burada olduğuna dair de bir görüş bulunduğunu belirteyim.