degisti.com

zamanla her şey değişir…

Category İSTANBUL’DAKİ TARİHİ YAPILARIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

İtalyan Sefareti Yazlığı – İtalyan Konsolosluğu Yazlık Rezidansı

İtalya Konsolosluğu Yazlık Rezidansı, Tarabya’da Kefeliköy Caddesi üzerinde yer alır. 1906 yılında, Sultan 2.Abdülhamit tarafından  Mimar Raimondo d’Aranco’ya yaptırılmıştır.

Yapının yerinde daha önceleri bulunan köşkü Sultan II.Abdülhamit, Karadağ prensinin kızıyla evlenen İtalya Kralı Victor Emmanuel’e düğün hediyesi olarak vermiştir. Daha sonraları bu köşk yıktırılmış, yerine d’Aranco’nun eseri olan bugünkü yapı inşaa edilmiştir. Giriş tavanındaki “Restitütiut A.D. MCMVI” yazısı, yeni binanın inşaa tarihi olarak 1906 yılını vermektedir.

Read More

Ayasofya Sıbyan Mektebi

Ayasofya Sıbyan Mektebi, Ayasofya’nın (http://www.degisti.com/index.php/archives/5873) güneybatı tarafındaki avlusu içinde yer alır. İnşaa tarihi kesin olarak bilinmeyen yapı, şadırvan, kütüphane, aşhane ve imaretle birlikte Sultan I. Mahmut tarafından 1742 yılına doğru yaptırılmıştır. İstanbul’da klasik devirden sonra yapılan mekteplerin en güzel örneklerinden biridir.

Taş ve tuğla malzemeden yapılmış, iki katlı, küçük, zarif bir yapıdır; Ayasofya Sıbyan Mektebi. Alt zemin katının yarısı, iki kemerle dışarı açılan bir mekan biçimindedir. Bu katın diğer yarısının hizmetli odası olduğu düşünülmektedir. Taş merdivenle ulaşılan yukarı kat kare bir mekan olup, üç cephesine açılmış dikdörgten söveli üçer pencere ile aydınlatılmıştır. Üstü kasnağında pencereleri olan bir kubbe ile örtülüdür. Giriş merdiveninin yanındaki, üzeri ayna tonozla örtülü küçük oda ise ders veren hocaya aittir. Merdivene komşu olan duvarda ocak bulunmaktadır.

Read More

Debre Mebusu İsmail Hakkı Paşa Yalısı – Debreli İsmail Paşa Yalısı

Debre Mebusu İsmail Hakkı Paşa Yalısı, Beylerbeyi’nde(http://www.degisti.com/index.php/archives/1196), Beylerbeyi Camii’nin (http://www.degisti.com/index.php/archives/4724) yanında, Yalıboyu Caddesi’nde yer alır. Sultan II. Abdülhamit döneminde Debre mebusluğu yapmış olan İsmail Hakkı Paşa tarafından XIX. yüzyılın son çeyreği yaptırılmıştır. Ampir-Türk stili yalıda Barok etkileri de görülmektedir.

Yapının bulunduğu yerde daha önceleri, III Selim’in sadrazamlarından Melek Paşazade Salih Bey’in yalısı bulunuyordu. İsmail Hakkı Paşa’nın yaptırdığı yalı Mimar A.Vallaury’nin eseri olup, doğu/batı ve kuzey/güney yönünde simetrik ve iki eksenli bir plana sahiptir. 1909 yılına kadar Debreli İsmail Paşa tarafından kullanılmıştır.

Read More

Dördüncü Vakıf Han – World Park Otel – Legacy Ottoman Hotel

4.Vakıf Hanı – World Park Otel- Legacy Ottoman Hotel, Eminönü’’nde(http://www.degisti.com/index.php/archives/4313) Hobyar Mahallesi Hamidiye Caddesi üzerinde yer alır. I.Abdülhamit Külliyesi’nin yerine yapılan ve Mimar Kemalettin Bey’in eserlerinden biri olan han, döneminin önemli ticari yapılarından biridir. 1911’de yapımına başlanana hanın savaş nedeniyle inşaası yarım kalmış, İstanbul’un işgali sırasında dışı tamamlanmış ve içi olarak Fransızlar tarafından “Caserne Victor” adıyla karargah olarak kullanılmıştır.

Çok kenarlı yamuk bir arsa üzerinde yükselen çelik iskelet sistemli yapı, bodrum katıyla birlikte 7 katlıdır. Cepheleri batı, güney ve doğu yönlerinde kesme taş ve mermer kaplama olarak tasarlanmış , kuzey cephesinde ise tuğla duvar üzerine sıvalı olarak bırakılmıştır. Her cephe diliminin ara kat penceleri sepet kulplu kemerlerle, ikinci, üçüncü ve dördüncü kat pencereleri sivri kemerlerle geçilmiş, üst iki kata üçlü pencereler açılmıştır.

Read More

Memduh Paşa Yalısı – Ayvazpaşazade Yalısı – Ali Vafi Köşkü

Memduh Paşa Yalısı-Ayvazpaşazade Yalısı-Ali Vafi Köşkü, Arnavutköy’de Kuruçeşme Caddesi üzerinde yer alır. Yapı, Bizans döneminde bağları, Osmanlı döneminde ise çilek ve martılarıyla meşhur olan Arnavutköy’ün Karadeniz’e doğru sıralanan yalılarından ilkidir. XX.yüzyılın ilk yıllarında inşaa edilmiştir.

İlk olarak Ermeni bir bankere ait olan ve Arnavutköy (http://www.degisti.com/index.php/archives/271) yalılarının en büyüğü olan yalı, 1915 yılında Giritli Ali Vafi Bey’in mülkiyetine geçmiştir. Boğaziçi’nde(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) pek görmeye alışık olmadığımız bir üslupta, Artnouveau’nun ağır bastığı eklektik bir anlayışla inşaa edilen yalı, Adalar(http://www.degisti.com/index.php/archives/846), Yeşilköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/1985), Erenköy, Suadiye gibi yeni yerleşim alanlarındaki son dönem yapılarıyla benzerlik göstermektedir. Memduh Paşa 1904’de bu yapının hemen arkasına Raimondo d’Aronco’ya da bir yapı yaptırmıştır.

Read More

Surp Kevork Ermeni Kilisesi

Surp Kevork  Ermeni Kilisesi, Samatya’da(http://www.degisti.com/index.php/archives/2722) Marmara Caddesi üzerinde yer alır. XI. yüzyıla ait olan kilise, burada bulunan ayazmadan dolayı “Sulu Manastır” olarak da bilinmektedir. İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet’in Samatya’ya yerleştirilen Ermeni cemaatine patrikhane kilisesi olarak hediye ettiği kilise, 1461 – 1644 arasında Ermeni Patrikliği olarak hizmet vermiştir.

 Surp Kevork Kilisesi, Karaköy’deki Surp Kirkor Lusavoric Kilisesi’nden (http://www.degisti.com/index.php/archives/1733 ) sonra İstanbul’un en eski Ermeni kilisesidir. Bugünkü neoklasik üsluptaki yapı, Mimar Bedros Nemtse tarafından  inşaa edilmiştir.

İnciciyan’a göre yapı Bizans zamanında “Hagia Panahagia Peribleptos” ya da “Samatya Manastırı” adıyla bilinmektedir. Yapının geçmişi İmparator Büyük Konstantin’in annesi azize Helena’ya kadar uzanmaktadır. Azize Helena bilindiği gibi, oğlu üzerindeki nüfuzu sayesinde hem Konstantin’in Hristiyanlar üzerindeki baskıyı kaldırmasına, hem de bir rivayete göre açıkça ifşa etmese de, Hristiyanlığı gizliden gizliye kabullenmesine vesile olmuştur. Azize, Hıristiyanlarca mukaddes topraklara da uzanarak, aralarında Hz. İsa’nın gerildiği çarmıhın da bulunduğu bazı kutsal kalıntıları bulmuş ve bunları İstanbul’a getirtmiştir. Helena, söz konusu ziyaret sonrasında şehre Samatya kapısından girmiş ve Kudüs’de kutsal haçın gömülü bulunduğu toprakta yetişmiş çiçekleri “kastria” adı verilen saksılar içinde Peribleptos manastırının arazisine dikmiştir. Bundan dolayı manastır, “Kastria Manastırı” adıyla da tanınmıştır.

Read More

Darüşşafaka

Darüşşafaka, yetim ve yoksul müslüman çocukların yetiştirilmesi amacıyla 28 Haziran 1873’de açılan parasız yatılı, özel statülü ilk okuldur.  “Şefkat yurdu” anlamına gelen Darüşşafaka’nın  ilk adı “Darüşşafakatü’l İslamiye”dir.  Okul, “Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye” isimli hayır derneğince  İstanbul’a kazandırılmış başlıca eğitim kurumlarından biridir.

Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye derneği, Yusuf Ziya Paşa, Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Vidinli Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Paşa ve Ali Naki Efendi tarafından, 30 Mart 1863 tarihli padişah fermanıyla kurulmuştur. Dernek, Türkiye tarihinde eğitim alanında kurulan ilk sivil örgütlenme kabul edilir.

Yoksul ve yetim çocukların eğitim-öğretimine destek olmayı amaçlayan derneğin attığı ilk adım; Kapalıçarşı (http://www.degisti.com/index.php/archives/573)ve çevresinde çalışan çırakların okutulması olmuştur. Bu amaçla Beyazıt’taki eski Valide Mektebi binası onarılarak derslere başlanmıştır. Türkiye’de ilk halk okulu sayılan bu tek derslikli “çırak mektebi” 1873’e kadar bu şekilde eğitime devam etmiştir. Cemiyetin gelişmesiyle birlikte daha büyük ölçekli bir okulun kurulması gündeme gelmiş, seçenekler arasından Fransa’daki “Prytanéé Militarie De La Fleshe” denemesi örnek alınmıştır.

Read More