degisti.com

zamanla her şey değişir…

Category İSTANBUL’DAKİ TARİHİ YAPILARIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ

Selimiye Camii

Selimiye Camii, Üsküdar’da Selimiye Mahallesi’nde, Selimiye Kışlası’nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/5843) karşısında, Selimiye Kışla Sokağı, Şerif Kuyusu Sokağı, Selimiye Camii Sokağı ve Çeşme-i Kebir Sokağı ile çevrili geniş alanda yer alır. III. Selim tarafından 1789–1807 yılları arasında; muvakkithane, çeşme ve bir sebil ile birlikte inşaa edilmiştir. Ahmet Nurettin Efendi’nin baş mimar olduğu dönemde kesme taştan yapılan caminin mimarının kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Dikdörtgen geniş bir avlunun içinde yer alan caminin kuzey, güney, doğu ve batıdan birer girişi vardır. Tak halinde ve harpuştalı olan bu girişlerin biri hariç diğer üçünün de, iç ve dış alınlarına ayet-i kerimeler yazılmıştır. Şerif Kuyusu Sokağı’na açılan avlu kapısının yalnız dış yüzünde ayet bulunmaktadır. Camiin cümle kapısı Selimiye Camii Sokağı’na açılmaktadır. Arazi meylinden dolayı iki taraşı, zemini ve korkulukları kesme taş olan bir rampanın yardımı ile avlu kapısına çıkılmaktadır. Kapının iki yüzüne gayet güzel celî bir hat ile ayetler yazılmıştır. Tak halindeki bu büyük ve yüksek kapının üzeri kurşun kaplı olup, tepesine küçük bir alem yerleştirilmiştir.

Read More

Ahmet Fethi Paşa Yalısı – Fethi Ahmet Paşa Yalısı – Pembe Yalı – Mocan Yalısı

 

Ahmet Fethi Paşa Yalısı-Fethi Ahmet Paşa Yalısı -Pembe Yalı- Mocan Yalısı, Üsküdar (http://www.degisti.com/index.php/archives/1085) ile Kuzguncuk (http://www.degisti.com/index.php/archives/5771) arasında, Paşa Limanı Caddesi üzerinde yer alır. Yalının ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla beraber, XIX. yüzyılda Fethi Ahmet Paşa’nın mülkiyetinde olduğu bilinmektedir.

Fethi Ahmet Paşa yalıyı, kim olduğu konusunda kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmayan İsmet Bey isimli bir kişiden satın almıştır. Salah Birsel “Sergüzest-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi” isimli eserinde, Ahmet Fethi Paşa’nın yalıyı Mihrimah Sultan’ın torunlarından birinin kocası olan bir şeyhülislamdan aldığını yazmıştır. Buna dayanılarak yalının XVIII. yüzyılın sonlarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Read More

Beykoz Kasrı – Beykoz Mecidiye Kasrı

Beykoz Kasrı ya da Beykoz Mecidiye Kasrı Beykoz’da(http://www.degisti.com/index.php/archives/337), Hünkar İskelesi’nin güneyinde, bir zamanlar Yalıköy’e uzanan çayır ile sahil arasında kalan tepecikte yükselmektedir. Kasrın mimarları Nigogos Balyan ve Sarkis Balyan’dır. Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Abdülmecit’e hizmet ve sadakat arz etmek amacıyla yaptırdığı kasrın inşaasına 1855 yılında başlanmıştır. Yapı, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu Sait Paşa tarafından on bir yıl sonra 1866 yılında tamamlatılmış ve o sırada tahta geçen Sultan Abdülaziz’e armağan edilmiştir.

Read More

Defterdar İbrahim Paşa Camii – Defterdarburnu Mesciti – İhmal Paşa Camii

Defterdar İbrahim Paşa Camii, Ortaköy ile Kuruçeşme arasında, Defterdarburnu’nda, deniz kenarında yer alır. Cami, banisi Defterdar İbrahim Paşa’nın adıyla anıldığı gibi “Defterdarburnu Mesciti” ve “İhmal Paşa Camii” olarak da bilinmektedir. 1661’de inşaa edilmiştir.

Merdivenli bir yoldan inilen caminin biri yukarıda; merdivenli yolun üzerinde, diğeri aşağıda; deniz kıyısında (kıble yönünde)olmak üzere iki kapısı vardır. Yukarıdaki kapıdan, abdest alma yerleri ve tuvaletlerin bulunduğu taşlığa, taşlıktan açılan bir kapıdandan da enlemesine dikdörtgen planlı son cemaat yerine girilir.

Read More

Avrupa Pasajı – Aynalı Pasaj

Avrupa Pasajı, Beyoğlu’nda, Meşrutiyet   Caddesi ile Sahne sokağı arasında yer alır. “Aynalı Pasaj” olarak da bilinmektedir. 1874’de, Ohing adlı bir Ermeni tarafından Mimar Domenico Pulgher’e yaptırılmıştır.

O zamanlar Naum Tiyatrosu (http://www.degisti.com/index.php/archives/7945)‘unun bulunduğu arazi de dahil olmak üzere İngiliz Sarayı’na kadar uzanan geniş alan ‘‘Jardin des Fleurs’’ adıyla tanınıyordu. 1856 yılında Louis Soullier burada kendi adına kurduğu sirkte gösteriler yapmış, 1861 yılında ise arazinin gerçek sahibi Mr. Scribe “Jardin des Fleurs’’ adını verdiği tiyatrosunu açmıştır. 5 Haziran 1870’de çıkan Beyoğlu yangınında tamamen yanan tiyatronun yerine Mr. Scribe bugünkü ünlü ‘‘Avrupa Pasajı’’nı yaptırmıştır.

Read More

Hasip Paşa Yalısı

Hasip Paşa Yalısı, Beylerbeyi(http://www.degisti.com/index.php/archives/1196) ile Çengelköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/4037) arasında, Yalıboyu Caddesi üzerinde yer alır. İlk inşaası II.Mahmut devrinde gerçekleşen yapının bugünkü binası ise XIX. yüzyılın başlarında, vakıf gelirlerinden sorumlu Mehmet Emin Efendi’nin oğlu Mehmet Hasip Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mimarının kim olduğu bilinmese de İtalyan olduğu tahmin edilmektedir. Yalı 900 m2’lik bir alanda, Neo-barok/Türk-Ampir üslubunda, iki katlı olarak yapılmıştır.

Hasip Paşa’nın ismi tarihte ilk kez Sultan II. Mahmut’un Tophane’de yaptırdığı Nusretiye Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/629) bina emininin yanında katip oluşu ile geçer. Nusretiye Camii’nin tamamlanmasından sonra buradaki başarısı sarayın dikkatini çekmiş ve kendisine Haceganlık rütbesi verilmiştir. Ardından Darphane Defterdarı ve Evkaf Nazırı olmuş, bu arada Müşir payesi ile onurlandırılmıştır. Tarihi kaynaklar Hasip Paşa’nın beş defa Evkaf Nazırı, iki defa Maliye Nazırı olduğunu ve 1870 yılında Şeyhülislam iken öldüğünden söz eder. Paşanın mezarı Üsküdar’da Selimiye Camii haziresindedir.

Read More

Süreyya Sineması – Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası

Süreyya Sineması ya da bugünkü adıyla Süreyya Paşa Konser ve Opera Binası, Kadıköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/524), Bahariye Caddesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/10781) üzerinde yer alır. Eski milletvekili Süreyya İlmen tarafından, Kadıköylüler`in kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1922-1926 yılları arasında yaptırılmıştır. 6 Mart 1927’de açılan bina, giriş kısmı Paris Champs Elysée’den, iç kısmı ise klasik Alman tiyatrolarından etkilenerek inşaa edilmiştir.

Süreyya Paşa opera temsillerine uygun bir bina yapmayı amaçlasa da, sahne bölümü yapılamadığı, gerekli teknik donanım, kulis, sanatçı odaları ve benzer mekanlar tamamlanamadığı için Süreyya’da hiç opera oynanmamış ve bina, kültür sanat hayatımıza “sinema” olarak yerleşmiştir.

Read More