degisti.com

zamanla her şey değişir…

Archives Mart 2011

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

,

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Asya ve Avrupa kıtalarını İstanbul Boğazı’nda(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) birbirine bağlayan ikinci köprüdür. Köprü, Anadolu yakasındaki Kavacık ile Avrupa yakasındaki Hisarüstü mevkilerini birleştirir. Boğaziçi Köprüsü’nün(http://www.degisti.com/index.php/archives/4219) beş kilometre kuzeyindedir.

Yapımına 4 Aralık 1985’de başlanan ve 3 Temmuz 1988’de tamamlanan köprü, dünyanın en büyük çelik asma köprüleri içinde 14. sırada yer alır. Köprünün yapımı, İmpregilo (İtalya), Sezai Türkeş-Fevzi Akkaya(Türkiye), İshikaçajima Haima, Mitsubishi ve Nippon Kokan (Japonya) firmalarının meydana getirdiği konsorsiyum tarafından gerçekleştirilmiştir. Kınalı-Sakarya Karayolu kapsamında bulunan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yapımı için 122 milyon dolar harcanmıştır. İki ayağı arasındaki uzaklığı 1090 m olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, deniz seviyesinden 64 m yüksekliktedir. Kulelerinin zemin seviyesinden yüksekliği 110 m,ankraj blokları arasındaki uzunluğu 1.510 m, genişliği 39,4 m’dir.  Köprü; Anadolu Yakasında Kanlıca-Çamlıca, Gebze-Sakarya güzergahı ile Avrupa yakasında Hisarüstü Kağıthane, Alibeyköy, Küçükköy ve Mahmutbey’den geçip E-5 karayoluna bağlanan güzergah üzerinde bulunur.

Read More

Edirnekapı

Edirnekapı,İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan semtlerden biridir. İstanbul’un yedinci tepesinde kurulan ve ana yerleşmesi surlar içinde kalan Edirnekapı, adını buradaki sur kapısından almıştır. Marmara Denizi’nden Haliç’e kadar uzanan bu surlar Theodosios surları dır.

Bizans döneminde şehrin 10.bölgesi olan Edirnekapı, Kharsia Pyle veya Polikhandria olarak adlandırılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu devrinde ise bölge, Edirne karayolunun başlangıç noktası olması sebebiyle Edirne Kapısı olarak isimlendirilmiştir. Bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet 29 Mayıs 1453’de Edirnekapı’dan İstanbul’a girmiştir.

Read More

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Binası

İstanbul Belediye Sarayı, Şehzadebaşı’nda, Atatürk Bulvarı ile Şehzadebaşı Caddesi’nin kesiştiği noktada, Saraçhane Parkı’nın güneyinde yer alır. Bina, 1953’de bir ulusal yarışma sonucu birinci olan mimar Nevzat Erol’un tasarımı esas alınarak inşaa edilmiştir.

Yapı, karşısında yer alan Şehzade Külliyesi’ni (http://www.degisti.com/index.php/archives/8417)geriye itmeyen bir tasarımla inşaa edilmiş; modernist bir yapıdır.

Proje, yapımı aynı yıllara rastlayan İstanbul Hilton Oteli ile birlikte, Türkiye mimarlığında etkisini 1950’li yıllardan başlayarak gösterecek olan uluslararası üslubun ilk örneklerinden biridir. 2.Dünya Savaşı sonrasında ABD’de başlayarak hızla yayılan ve “rasyonalist-pürist akım” olarak da anılan uluslararası üslup, kitle ve planda dikdörtgen prizması/kare prizma, dikdörtgen ve kare gibi temel geometrik biçimlerin, büyük ölçüde çelik yapımı geniş pencerelerle, cam yüzeylerin kullanımına dayanan ve genellikle modüler bir cephe düzeni öneren bir üsluptu. Belediye Sarayı, bu üslubun daha çok Güney Amerika’da uygulanan ve en önemli temsilcisi Oscar Niemeyer olan Brezilya tarzını yansıtmaktadır. Prizmatik kitleleri, genellikle üstlerine konan eğrisel plastik kitlelerle canlandıran biçim ve düzenlemeler, bu tarza özgüdür.

Read More

Samatya

 

samatya_eski

 Fatih ilçesine bağlı semtlerden biri olan Samatya, adını,geçmişte burada bol olarak bulunan kumlu topraklar dolayısıyla Yunanca kumlu anlamına gelen Psamatyon kelimesinden almıştır. Semtin batısında Yedikule bulunur.

İstanbul, Theodosios zamanında(379-385) batıya doğru genişlerken, Samatya surların içinde kalan bir yerleşim olmuştur. Geçmişte çok sayıda Ermeni ve Rum vatandaşımızın yaşadığı semtte, halk arasında Sulu Manastır olarak da anılan Surp Kevork Kilisesi, Hristos Analipsis ve Ayios Menas Rum kiliseleri gibi ibadethaneler yer alır.

Read More

Gül Camii – Azize Theodosia Manastırı – Hagia Theodosia Kilisesi

Hagia Theodosia Kilisesi  yani bugünkü Gül Camii, Ayakapı’da, Yavuz Sultan Selim Mahallesi  Vakıf Mektebi Sokağı’nda  yer alır. Kilisenin ilk inşaası hakkında değişik görüşler vardır. Yapı, Bizans tarihçisi J.Pargoire’e göre; burada daha önce varolan bir kilisenin üzerine, Ayia Eufemia’ya ithafen I. Basileios (867-886) devrinde yapılmış, Latin istilasından sonra da “Azize Theodosia” adını almıştır.

Theodosia, İkonoklazma döneminde(726-842), Büyük Saray’ın Khalke kapısı üzerindeki İsa ikonasının indirilmesini önlemek isterken ölmüş, sonrasında da azize mertebesine yükseltilmiştir. Azize bu kiliseye  gömüldükten sonra, hastalıklarından şifa bulmak isteyenler, Bizans’a gelen hacılar ve seyyahlar tarafından devamlı ziyaret edilmiştir.

Read More

Kalamış

Kalamış,İstanbul’un Kadıköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/524) ilçesinde bir semt ve aynı adla adlandırılan bir koydur. Kalamış ismi, geçmişte burada bulunan bodur ve sık sazlardan dolayı rumca sazlık kamışlık anlamına gelen Kalamissia kelimesinden gelmektedir.  Bazı kaynaklarda bu isim Kalamati olarak geçer.

Kalamış koyunun Bizans dönemindeki isminin Eutropos olduğunu söylenmektedir. Eutropos, Bizans döneminde burada yazlık sarayı olan  soylu bir kişi olarak bilinse de, Haldun Hürel onun aslında 4. yüzyıl sonlarında yaşamış bir köle olduğunu söyler.

Read More

Yenikapı Mevlevihanesi

Yenikapı Mevlevihanesi, Zeytinburnu’nda Topkapı surları dışında, Merkez Efendi Caddesi ile Mevlevi Tekkesi Sokağı arasındaki parselde bulunur. İstanbul’da Mevleviliğin merkezi konumundaki bu Mevlevihane, semahanesi, selamlığı, haremi, türbesi, somathanesi, muvakkithanesi, hünkar mahfili, matbah-ı şerifi, sarnıçları ve müştemilat ile bir yapılar topluluğu içinde yer alır. Külliyenin batısında büyük ve doğusunda küçük olmak üzere iki tane haziresi bulunmaktadır.

İsmini, surların bir yöndeki kapılarından biri olan Bab-ı Cedid (Yenikapı)’den alan mevlevihanenin,kurucusu Katip, Kocayazıcı, Yeniçeri Efendisi unvanları ile tanınmış Yeniçeri Ocağı Başhalifesi Malkoç Mehmet Efendi’dir. Hafız Paşa’nın yanında Bağdat ve Revan seferlerine (1635) katılan Mehmet Efendi, dönüşte yeniçerilerle aralarında anlaşmazlık çıkmış ve öldürülmek istenmiştir. Bu badireyi atlattıktan sonra dönüşte Konya Mevlana Dergahı’nı ziyaret etmiş “İstanbul’a sağ salim gitmek nasip olursa, orada bir Mevlevi dergahı yaptıracağım” diye dua etmiştir. İstanbul’a dönüşünde de, dergahın yapımını başlatmış, 1597’de Mevlevihane’yi açmış ve Sinan Mevlevi’nin oğlu Kemal Ahmet Dede’yi şeyh yapmıştır.

Read More