degisti.com

zamanla her şey değişir…

Archives 2011

Saraçhane

Saraçhane (Saraçhanebaşı),İstanbul’da, merkezi Atatürk Bulvarı ile Şehzadebaşı Caddesi’nin kesiştiği nokta olan; Bozdoğan Kemeri’nin çevresinde, doğu-batı doğrultusunda Şehzadebaşı ve Kıztaşı, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda Zeyrek ve Aksaray ile sınırlı olan semttir.

Saraçhane’de, Roma ve Erken Bizans döneminde inşa edilmiş en önemli yapı, bazı kaynaklara göre Valens Kemeri( Bozdoğan Kemeri http://www.degisti.com/index.php/archives/358  )’dir. Bölgenin asıl gelişimi ise Osmanlı İmparatorluğu zamanında olmuştur. İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet, bugün kendi adıyla anılan semtte, bir külliye inşa ettirmiş ve 1475’te İstanbul Saraçhanesi’ni kurdurmuştur. At takımları, araba koşumları, meşinden eşya yapımıyla uğraşan esnafın yani saraçların, fetih döneminde bu bölgeye yerleştirilmesi sebebiyle, yerleşime Saraçhane denmiştir.

Read More

Kıbrıslı Yalısı

Kıbrıslı Yalısı-Sadrazam Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa Yalısı, Kandilli’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/2507) Göksu Caddesi üzerinde yer alır.  64 metre ile Boğaz’ın en geniş cepheli yalısı olan Kıbrıslı Yalısı, 18.yüzyılın son çeyreği inşaa edilmiştir. Selamlık salonu ve yazlık divanhanesi, yapıya 19.yüzyılda eklenmiştir.

Boğaziçi’nden(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) söz eden eski kaynaklarda, yalının ilk sahibi  I. Abdülhamit (1725–1789) devri sadrazamlarından İzzet Mehmet Paşa olarak geçer. İzzet Mehmet Paşa, Kara Vezir adı ile anılan Silahtar Mehmet Paşa’nın ölümünden sonra ikinci kez sadrazamlığa getirilmiştir. Bu sebeple yalı ”Kara Vezir Yalısı” olarak da anılmaktadır.

Read More

I.Abdülhamit Han Sebili

I.Abdülhamit Sebili, I.Abdülhamit  Külliyesi’nin bir parçası olarak  1777  yılında, Mehmet Tahir Ağa’nın başmimarlığı sırasında yapılmıştır. 1920’li yıllarda, Bahçekapı’da IV. Vakıf Han’ın(http://www.degisti.com/index.php/archives/18631) önündeki cadde genişletilirken,  Abdülhamit Külliyesi’nin yolu tıkayan sebili sökülüp, Gülhane’deki Zeynep Sultan Camii’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/5481) köşesine taşınmıştır.

 Barok üslupta mermerden inşa edilmiş olan  sebil, genel olarak sade bir görünüme sahiptir. Kubbeli,iki yanı çeşmeli olan sebilin taş işçiliği dikkat çekicidir.

Read More

Kız Taşı – Markianus Sütunu

Kız Taşı ya da Markianus Sütunu, Fatih’de kendi adıyla anılan küçük bir meydanda, Kıztaşı Caddesi ile Kızanlık Caddesi’nin kesiştiği kavşakta bulunur. 450 – 457 yıllarında İmparator Markianus onuruna, vali Tatianus Decius tarafından yaptırılmıştır.

Osmanlı döneminde kendi haline bırakılan ve özel mülke ait bir bahçe içinde kalan bu anıt, bütün çevreyi yakan Çırçır yangınından (23 Ağustos 1908) sonra yapılan düzenlemelerde ortaya çıkarılmıştır. Üç kademeli, kabartmalarla süslü mermer bir kaidenin üzerinde yer alan ve korint başlıklarıyla birlikte toplam 17metre yüksekliğinde olan Kız Taşı, yekpare kızıl-gri granit bir bloktan oluşmaktadır.

Read More

Rumelihisarı Perili Köşk-Yusuf Ziya Paşa Köşkü

 Rumelihisarı’nda(http://www.degisti.com/index.php/archives/2588), Baltalimanı Caddesi’nde bulunan ve Perili Köşk olarak bilinen Yusuf Ziya Paşa Köşkü, İstanbul Boğazı’nın(http://www.degisti.com/index.php/archives/511) büyüleyici yapılarından biridir. Boğaz Köprüsü’nü cepheden gören tarihi köşk, 1910’lu yıllarda, döneminin önemli tüccarlarından biri olan Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır.

I.Dünya Savaşı başlayınca, hem kalifiye eleman bulunamaması hem de Yusuf Ziya Paşa’nın işlerinin bozulması dolayısıyla yapının inşaası yarım kalmıştır. Koşullar ağırlaşınca Yusuf Ziya Paşa ailesi ile Mısır’a gitmiş; I.Dünya Savaşı’nın bitmesinin ardından İstanbul’a geri dönmüştür. Paşa, ikinci eşi Nebiye Hanım ve Nebiye Hanımın ilk eşinden olan kızları Sabiha ve Melek ile birlikte, vefat ettiği tarih olan 1926 yılına kadar köşkün 4.katında yaşamış; 1.katını ise kiraya vermiştir. Onun ölümü sonrasında da ailesi 1993 yılına kadar köşkte ikamet etmiştir.

Read More

Heybeliada

Heybeliada, Prens Adaları’nın ikinci büyük adasıdır. Bir zamanlar bakır madeni çıkarılan adaya, Rumca bakır anlamına gelen Halki denmiştir. Sonraları heybeye benzediğinden dolayı ada Heybeliada adını almıştır. Eni 2700 metre, boyu 1200 metre olan ada, yaz-kış nüfusunun en kalabalık, gidiş-gelişin en yoğun olduğu ikinci adadır.

Dört tepeden oluşan Heybeliada’nın en yüksek tepesi, doğusundaki 136 metre yüksekliğindeki Değirmentepe‘dir. Diğer tepeler; Taşocağı Tepesi, Makarios Tepesi ve Ümit Tepesi’dir, ki bu tepe 85 metre yüksekliğindedir. Ruhban Okulu bu tepede yer alır. Heybeliada’da yoğun yerleşme alanı, birinci tepe ile üçüncü tepeler arasında, batıya doğru uzanmaktadır.

Read More