degisti.com

zamanla her şey değişir…

Archives 2011

İstanbul Boğazı

İstanbul Boğazı,Marmara Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan 29.9 kilometre uzunluğunda bir su geçitidir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan boğaz, İstanbul’u, Anadolu yakası ve Avrupa yakası olmak üzere ikiye böler. İstanbul Boğazı’nın iki yanındaki yerleşimlere Boğaziçi denmektedir. 1Mayıs 1982’de yürürlüğe giren İstanbul Liman Tüzüğü uyarınca, İstanbul Boğazı’nın güney sınırı; Ahırkapı Feneri’ni(http://www.degisti.com/index.php/archives/950) Kadıköy(http://www.degisti.com/index.php/archives/524) İnceburnu Feneri’ne birleştiren hat, kuzey sınırı; Anadolu Feneri’ni Rumeli Feneri’ne birleştiren hat olarak belirlenmiştir.

Read More

İstiklal Caddesi

Her semt, her sokak, her cadde insanı anlatır bir parça… İnsandır onlara hayat veren. Tıpkı Beyoğlu’nda Tünel ve Taksim meydanları arasında uzanan meşhur cadde de, İstiklal Caddesi’nde olduğu gibi.

            Akşamları ama ille de hafta sonları yolunuz düştüğünde büyük bir insan seli karşılar sizi, iğne atsan yere düşmez misali. Salah Birsel’in; “ İstiklal Caddesi dediğin/ Antep kilimine benzer / Beyazlar, yeşiller, karalar…” dizelerinde bahsettiği gibi çeşit çeşit insanla doludur İstiklal.

            “Yeryüzünde böyle bir yer daha var mıdır bilmiyorum? Müzik marketlerden caddeye yayılan arabesk, protest, caz, pop, metal, klasik müzik, Türk müziği, türkü ve sınıflandırılamamış ne kadar şarkı varsa kulağınızı tırmalardı. Parfüm, ter, yemek ve çiçek kokuları arasında keyifle, kederle, aceleyle, dalgınlıkla, pervasızca, çapkınca, tek başına, toplu yürürdü insanlar…” böyle anlatır Ahmet Ümit, Beyoğlu Rapsodisi romanında İstiklal’i.

             Ve devamında çok kollu, çok dallı büyük bir ırmağa benzetir bu muhteşem caddeyi, öyle ya papazından, cami hocasına, bankacısından, işportacısına, öğrencisinden, öğretmenine, tinercisinden, evsizine, yerlisinden, yabancısına insana dair ne varsa, kim varsa hepsini, herkesi sorgusuz sualsiz kucaklar bu meşhur cadde.

 

Read More

Yeni Camii Külliyesi – Valide Camii Külliyesi

Eminönü(http://www.degisti.com/index.php/archives/4313) Meydanı’nda, Mısır Çarşısı’nın karşısında yer alan Yeni Camii Külliyesi, Osmanlı tarihi boyunca yapımı en uzun süren külliyedir. III. Murat’ın eşi Safiye Sultan adına 1589 yılında yapımına başlanan külliye, 1663 yılında tamamlanmıştır. Külliyenin ana yapıları; cami, Mısır Çarşısı(http://www.degisti.com/index.php/archives/20223), türbe ve hünkar kasrıdır.

III. Mehmet’in tahta geçişiyle siyasi işlere bile karışmaya başlayan Safiye Sultan, bir cami yaptırmaya karar vermiş ve bunun için Mimar Davut Ağa’yı görevlendirmiştir. Caminin yapımı sırasında, inşaat alanının dolma bir arazi olması nedeniyle, temel çukurlarından su çıkmaya başlamış ve tulumbalarla bu su boşaltılmaya çalışılmıştır. Daha sonra Davut Ağa, Mimar Sinan’ın Büyükçekmece Köprüsü’nde(http://www.degisti.com/index.php/archives/12141) yaptığı gibi büyük kazıklar çaktırıp, bunların başlarını kurşun kuşaklarla birleştirmiş ve binanın temel taşlarını bu tabanlara oturtmuştur. Bugüne kadar Haliç kıyılarında çökme ve kaymalar olmasına karşın, bu büyük eserin birçok depreme ve dış etkilere maruz kaldığı halde ayakta olması, temellerinin sağlamlığına dikkati çekmektedir.

Mimar Davut Ağa’nın 1598’deki veba salgınında ölmesi üzerine, yapının mimarlığına Dalgıç Mehmet Çavuş getirilmiştir. İlk pencere taklarına kadar yükselen cami, 1603 yılında III.Mehmet’in ve Safiye Sultan’ın ölmesi üzerine yarım kalmıştır. 1660’da IV.Mehmet’in annesi Turhan Sultan’ın emriyle, duvarlarından bir sıra taş sökülmek suretiyle caminin inşaasına yeniden başlanmıştır. Bu kez mimarlığına Ser Mimar-ı Hassa Mustafa Ağa’nın getirildiği yapı, 1663’de tamamlanabilmiştir.

Read More

Dolmabahçe Sarayı

Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş(http://www.degisti.com/index.php/archives/2589) Dolmabahçe’de, ismini verdiği cadde üzerinde yer alır.  Abdülmecit Han tarafından yaptırılan sarayın inşasına 13 Haziran 1843 tarihinde başlanmıştır. Çevre duvarlarının tamamlanması ile birlikte saray, 7 Haziran 1856 yılında açılmıştır. Mimarları Garabet Amire Balyan ile Sarkis Balyan’dır.

Abdülmecit eski Beşiktaş Sarayı’nda bir süre oturduktan sonra, şimdiye kadar tercih edilen klasik saraylar yerine, ikamet, sayfiye, misafir kabul ve ağırlama, devlet işlerini yürütme amacıyla Avrupai üslupta bir sarayın inşaatına karar vermiştir. Dolmabahçe Sarayı yaklaşık olarak 250.000 m²’lik bir alanda yer alır. Saray, müştemilatının neredeyse tamamıyla birlikte deniz doldurularak, bu zemin üzerine 35 – 40 cm çapında, 40 – 45 cm satrançvari aralıklarla, meşe kazıklar çakılarak üzerine takviye edilmiş, yatay hatıllarla bütünleştirilmiş, 100 – 120 cm kalınlığında oldukça sağlam horasan harçlı döşek üzerine kagir olarak inşaa edilmiştir. Yıktırılan eski sarayların temel döşekleri tamir ettirilerek yeniden kullanılmıştır.

Read More

Burgazada Aya Yani Kilisesi – Ayios İoannes Prodromos

burgazadasi_aya_yani_kilisesi_renklendirilmis

 Vaftizci Yahya’ya adanmış olan Aya Yani Kilisesi(Ayios İoannes Prodromos),Burgazada’da(http://www.degisti.com/index.php/archives/1742) Takım Ağa Sokağı’nda yer alır. İmparatoriçe Theodora tarafından sürgüne gönderilen din adamı Methodius`un mahkum edildiği hücrenin üstündeki kilisenin yerine yapılmıştır. 

Kilisenin tarihi Bizans dönemine uzansa da, yapı günümüzdeki halini 1899 yılında almıştır. Mimarı Nikolaos Dimadis’dir. N.Dimadis’in babası K. Dimadis ise Kırmızı Okul olarak da tanınan Fener Rum Erkek Lisesi’nin( http://www.degisti.com/index.php/archives/7422 ) mimarıdır.

Read More

Bozdoğan Su Kemeri – Valens Kemeri

Bozdoğan Su Kemeri, Fatih’de, İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu tepe ile Fatih Cami’nin(http://www.degisti.com/index.php/archives/9832) bulunduğu tepe arasında yer almaktadır. Geç Roma Erken Bizans dönemi eseri olan kemerin, yapım tarihi kesin olarak belli olmasa da İmparator Hadrianus döneminde(117-138) inşaasına başlandığı ve İmparator Valens döneminde(364-378) tamamlandığı bilinmektedir.

Read More

Bostancı İskelesi (Tarihi İskele)

Bostancı İskelesi,uzun bir rıhtımın uç kısmına 1912–1913 tarihinde inşaa edilmiştir. Mimarının kim olduğu konusunda bir kayda rastlanmamakla beraber yapı Neo-Klasik dönemi yansıtmaktadır. İskelenin,Haydarpaşa İskelesi, Beşiktaş İskelesi(http://www.degisti.com/index.php/archives/303) gibi örneklere dayandırılarak, Mimar Ali Talat veya Mimar Vedat Tek tarafından yapılmış olduğu düşünülmektedir. Kitabesi üzerinde “Bostancı, Ketebehu Mehmed Emin Sene 1331” yazmaktadır.

Read More