degisti.com

zamanla her şey değişir…

Archives 2012

Hadım İbrahim Paşa Mesciti ve Medresesi – Esekapı Mesciti ve Medresesi

Esekapı Mesciti ya da Hadım İbrahim Paşa Mesciti, Fatih Cerrahpaşa’da, Etyemez Caddesi üzerinde yer alır. Yapı 1560 yılına doğru Mimar Sinan tarafından, Hadım İbrahim Paşa’nın isteğiyle mescite dönüştürülmüşbir Bizans kilisesidir. Sinan, İbrahim Paşa’nın  arzusu doğrultusunda mescidin yanına yaptığı medrese ile bir külliye oluşturmuştur.

İbrahim Paşa Mesciti ve Medresesi için daha yaygın olarak kullanılan isim “Ese Kapı”dır. Gerçekte İsa Kapı olan ismin, halk dilinde Ese Kapı’ya dönüştüğü kabul edilir. Bu mevkide bir zamanlar Bizans döneminden kalmış büyük bir kemerin bulunduğu bilinmektedir. Bu kemerin IV. yy. başlarında İmparator I. Constantinus tarafından Haliç’ten Marmara Denizi’ne doğru uzatılan kara surlarının kapısı olduğu düşünülür. II. Theodosius zamanında bugünki kara surları yapılınca, Constantinus surlarının yıktırıldığı fakat bu kapının ayakta kaldığı rivayet edilmektedir.

İbrahim Paşa Mesciti ve Medresesi ilk defa 1924 yılında M. Alpatoff ve N. Brunoff tarafından incelenmiştir. Yine 1920’li yıllarda İhtifalci Mehmet Ziya Bey ve 1935’te A. M. Schneider tarafından araştırılan yapının, küçük bir Bizans kilisesinden dönüştürüldüğü ortaya konmuştur. Kilise’nin yapısı hakkında günümüze ulaşan bilgiler yok denecek kadar azdır. En eski görsel belge, Paspatis’in kitabında yer alan ve 19. yy.’da Galanakis tarafından yapılmış olan bir gravürdür. Bu gravürde kilisenin mescite çevrilmiş hali resmedilmiştir.

Read More

Edip Efendi Yalısı

 

Edip Efendi Yalısı, Kandilli’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/2507) Kandilli Caddesi üzerinde yer alır.  Akıntıburnu’nda, bir kısmı eski Kandilli Sarayı’na ait olduğu rivayet edilen 1000 metrekarelik bir bahçe üzerinde inşaa edilmiştir. XIX.yüzyılın başına ait Edip Efendi Yalısı, neoklasik-ampir üslupları etkisi göstermektedir. İlk yapının daha eski olduğu bilinmekle beraber tarihi kesin belli değildir.

Kargir,kayıkhaneli bir bodrum katı üzerinde; ahşap/bağdadi iki katlı yalı, büyük ve tek bir çatı altında toplanan selamlık ve harem bölümlerinden oluşur. 39 metrelik deniz cephesiyle boğazın en uzun cepheli yalılarından biridir; Edip Efendi Yalısı. Bir kaynakta, yapının ilk sahibinin Muammer Paşa olduğu, yalının ondan Kani Paşa’ya, Kani Paşa’dan da 1887 yılında Edip Efendi’ye geçtiği  yazmaktadır. Diğer bir kaynakta ise yalıyı Divitdar Mehmet Emin Paşa’nın yaptırdığı, 1844 yılında yalının Edip Efendi’ye geçtiği belirtilmektedir.

Edip Efendi, yalıyı aldıktan sonra mimari karakterini koruyarak esaslı bir onarımdan geçirmiştir.  Yalı, günümüze kadar  onun adıyla anılagelmiştir.  Kuzeyde yer alan Harem Bölümünü 1937 yılında Av. Ahmet Arif İyicigil satın almış, Arif Bey’in ölümüyle yalı mirasçılarına kalmıştır. Daha sonra Uğur Mengenecioğlu tarafından satın alınan Harem bölümü geniş çaplı bir onarım görmüştür. Selamlık Bölümü ise Edip Efendi’den sonra torunu Asaf Bey’e, sonra Asaf Bey’in oğlu Muammer Bey’e, Muammer Bey’in 1964 yılında ölümü üzerine de iki kızı Şahika Frederiçi ve İptihaç Mertkal’a kalmıştır. Bu bölümün mülkiyeti halen Mesut Göksu’dadır.

Bir süre harap durumda olan yalı, özel bir şirket tarafından satın alınmış; Harem bölümü 1986’da selamlık bölümü 1993’te restore edilmiştir.

Read More

Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü – Büyükçekmece Köprüsü

Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü ya da bugünkü bilinen adıyla Büyükçekmece Köprüsü, Büyükçekmece’de, Büyükçekmece-Mimarsinan beldeleri arasında yer alır. Köprü aynı zamanda Büyükçekmece Gölü ile Marmara Denizi arasında bir geçit niteliğindedir. 1566-1567 ‘de Mimar Sinan tarafından inşaa edilen köprü, Sinan’ın imzasını attığı tek yapısı  olması ve Sinan’la Kanuni’yi bir araya getiren son eser olması dolayısıyla da önem taşımaktadır.

 Köprünün bulunduğu yerde daha önceleri Bizans döneminde de, Osmanlı döneminde de bir köprü olduğu kaynaklarda geçmektedir. Kanuni Sultan Süleyman(1520-1566) Zigetvar Seferi’ne çıkarken ordunun, Büyükçekmece Gölü ile denizin birleştiği bu noktadan sallarla karşıya geçmekte çok zorlandığını görünce, buraya köprü yapılmasını emretmiştir. Ancak Zigetvar Kuşatması’nda ölünce köprü ve etrafındaki eserler, oğlu II.Selim zamanında 1567’de tamamlanmıştır.

 

Read More

Ali Pertek Camii – Hamam Camii

Rumelihisarı’nda, Baltalimanı Hisar Caddesi ile Arpacı Çeşmesi sokağının kesiştiği köşede,Boğaz’a nazır mütavazi bir cami yükselir. “Ali Pertek/Pertev Camii”. Perili Köşk olarak da bilinen Yusuf Ziya Paşa Köşkü ( http://www.degisti.com/index.php/archives/5256 ) ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü komşularıdır.

             Türk denizcilerinden Pertek lakaplı Ali Bey tarafından 1640 yılında yaptırılan cami, Bey Camii veya Hamam Camii olarak da anılır. 1763’de onarım gören cami, 164 yıl sonra tarihler 1937’yi gösterdiğinde ibadete kapatılıverir. Cemaatiyle buluşmak içinse yaklaşık 23 yıl bekleyecektir. Bu süre içinde tam bir harabeye döner ve 1960 yılında gerçekleştirilen onarım sonrası yeniden açılır ibadete.

 

Read More

Sultan III.Ahmet Kütüphanesi

Sultan III. Ahmet Kütüphanesi, Topkapı Sarayı Müzesi üçüncü avlusunda, Arz Odası’nın arkasında yer alır.  Sultan III. Ahmet (1703–1730) tarafından 1719’da yaptırılan kütüphanenin bulunduğu yerde daha önceleri, II. Selim için Mimar Sinan tarafından yapılan “Havuzlu Bahçe Köşkü” bulunuyordu.

 Cami ve kasırlarda kitap dolapları yerine başlı başına kü­tüphane binası kurmanın tercih edildiği Lale Devri’nde Sultan III. Ahmet, Saray-ı Cedid denilen Yenisaray’daki dağınık kitapları bir yerde toplamayı uygun bu­lmuş, II. Selim’in zaten bakımsız bir hal­de olan köşkünü yıktırıp yerinde, kendi adıyla anılan veya Enderun Kütüphane­si de denilen yeni bir kütüphane bina­sı yaptırmıştır. Yapının inşaatına 27 Rebiülevvel 1131’de (17 Şubat 1719) başlanmış, III. Ah­met, kütüphanenin temelini atmak üzere, dedesi Sultan I. Ahmet’in büyük camiini yaptırırken kullandığı ve Has Oda hazinesinde saklanan altın kazma­yı kullanmıştır. 23 Kasım 1719’da yapı törenle açılmıştır.

 

Read More

Vaniköy Camii – Vani Mehmet Efendi Camii

 

Vaniköy Camii ya da Vani Mehmet Efendi Camii, Üsküdar’ın(http://www.degisti.com/index.php/archives/1085) Boğaziçi kısmında; aynı adı taşıyan semtte yer alır. Denize sıfır noktada ağaçlar arasında kaybolan yapı, Vani Mehmet Efendi tarafından 1665’de yaptırılmıştır. I. Mahmut zamanında camiye hünkar mahfili ilave edilmiştir.

Vaniköy’e de adını veren caminin banisi Vani Efendi, IV.Mehmet zamanında “Hünkar şeyhi” sanıyla sarayda nüfuslu bir zattı. Vanlı olduğundan ‘Vani’ olarak anılırdı.

Read More

Millet Caddesi – Turgut Özal Millet Caddesi

 

Millet Caddesi  ya da resmi adıyla Turgut Özal Millet Caddesi, Aksaray kavşağından başlayıp kuzeybatıya, İstanbul surlarının Topkapı noktasına kadar uzanan ana ulaşım arteridir. Genişliği 50 m.’dir.

Laleli yönünden gelen Ordu Caddesi, Aksaray’ın merkezinde alt ve üst geçitlerin bir trafik kavşağı meydana getirdiği yerde, Murat Paşa Camii’nin önünde ikiye ayrılır. Yukarıda, daha kuzeye doğru giden cadde Vatan Caddesi’dir.(  http://www.degisti.com/index.php/archives/7179 ) Onun güneyinde kalan cadde ise Millet Caddesi’dir.

Millet Caddesi’nin İstanbul’un en eski güzergahlarından biri olduğu, hatta bazı bölümlerinde Bizans’ın ünlü yolu Mese ile çakıştığı sanılmaktadır. Top Kapısı, Bizans döneminde, ama özellikle Osmanlı döneminde şehrin ana giriş kapılarından biri olduğundan, bu yol her dönem önemini korumuştur.

Read More