İstanbul Modern
2000’li yılların başlamasıyla insanoğlu yeni bir yüzyıla adım atarken, ülkemizde peşi sıra kurulan yeni müzeler, klasik müzecilik anlayışını da adeta topyekün rafa kaldırdı. Müze, sadece saklanan eski eserlerin sergilendiği, şehirde yaşayanlardan ziyade turistlerin daha çok rağbet ettiği yerler olmaktan çıkıp bir yaşama alanı haline dönüşmeye başladı.
Sürekli sergilerin yanında sunulan süreli sergi imkanları, seminerler, söyleşiler, film gösterimleri, eğitim programları gibi yenilikler bu yeni müzecilik anlayışının yepyeni katkıları olarak girdi yaşamımıza.
Karaköy rıhtımında kurulan İstanbul Modern’de bu yeni anlayışın en güzel temsilcilerinden biri olarak İstanbul’un, İstanbullunun, hayatımızın tam da içinde 11 Aralık 2004’den beri…