degisti.com

zamanla her şey değişir…

Tekfur Sarayı

Tekfur Sarayı

 Edirnekapı(http://www.degisti.com/index.php/archives/2760) ile Haliç(http://www.degisti.com/index.php/archives/5934) arasındaki kara surlarına bitişik olarak inşaa edilmiş olan Tekfur Sarayı,Bizans’tan ayakta kalan tek sivil mimari örneğidir. Saray’ın kaç yılında ve kim tarafından yaptırıldığı  tam olarak bilinmemektedir. Fakat etrafındaki kalıntılarından anlaşılmaktadır ki, bugün Tekfur Sarayı dediğimiz yapı,müstakil bir saray değil daha büyük bir saray olan Blakernai Sarayı’nın kısımlarından biridir.

Tekfur Sarayı’nın, imparator VIII. Mihael Paleologos ‘un oğlu II. Anronikos Paleologos döneminde,13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın başında yapıldığı düşünülmektedir. Yapı, ”Paleologos Sarayı” ve “‘Kontantinos Porfirogennetos’un Sarayı” olarak da  adlandırılmıştır. Aslında Ermenice bir sözcük olup,taç taşıyan anlamına gelen Tekfur kelimesi,Osmanlılar Bizans kalelerini almaya başladığında kale komutanına,daha sonra sınır kentleri alındığında, bölgenin yöneticisine  denirmiş.

Büyük Sarayın XII. Yüzyıldan sonra terk edilmesi ve yıkılmaya bırakılmasından sonra önem kazanan Tekfur Sarayı,üç katlı olarak kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Sarayın üst örtüsünün çifte meyilli ahşap bir çatı ile örtülü olduğu,alınlıklarından anlaşılmaktadır. Tekfur Sarayı’nın asıl cephesinin avluya bakan cephesidir ve burada beyaz taş ile kırmızı tuğlalar bir arada kullanılmıştır. Yapının iki katını birbirinden ayıran friz ile kemer aralarındaki üçgen yüzeyler taş ve tuğlaların meydana getirdiği geometrik motifler şeklindedir.

Tekfur Sarayı,İstanbul’un fethinden sonra 16.ve 17. yüzyılda,hayvanat bahçesi, genelev gibi çeşitli amaçlar için kullanılmış;1718-1719’da ise burada bir çini imalathanesi kurulmuştur. Daha sonra cam şişe atölyesi olarak hizmet veren yapı,19.yüzyılda yahudilerin yaşadığı bir mesken olarak kullanılmıştır. 1870’lere doğru bir yangın sonucunda yok olan saray,XX. yüzyıla sadece dört duvarıyla ulaşabilmiştir. Yıkılmasını önlemek için avlu cephesini taşıyan sütunları demir dikmelerle desteklenmiş;1955–1970 arasında yapılan onarımlarda bu demirlerin yerlerine mermer sütunlar konmuştur.

Aynı dönemde saray Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü’nün denetimine bırakılmıştır. Bugün yapıda,Fatih Belediyesi’nin kontrolünde düzenlemeler yapılmaktadır.

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir