Hüseyin Ağa Camii – Beyoğlu Ağa Camii
Hüseyin Ağa Camii, Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde yer alır. 1597 yılında, Galata Sarayı Ağası Şeyhülharem Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır. Halk arasında Ağa Camii olarakta bilinir. Hadika’nın yazma nüshalarının birinde, adı Emin Bey Camii olarak da geçer.
1597 yılında yapılan ilk camii kubbeli imiş, günümüzde ise düz çatılıdır. Camii’nin mihrabı, duvarları ve minaresi ilk yapıdan kalmıştır. İçeride dört kalın kare prizma ayak, baskılı çatıyı tutar.
Kıble duvarında ve yan duvarlarda, dörderden iki sıra pencere yer alır. Kemerli pencereler renkli camlarla tezyin edilmiştir. Duvarlar son onarımdan sonra belli bir yüksekliğe kadar Kütahya çinisiyle kaplıdır. Tavan ve tonozlar ise renkli kalem işleriyle bezenmiştir. Cami içindeki hatlar, son büyük hattatlarımızdan İsmail Hakkı Altunbezer’e aittir.
Yapının minberi ve kürsüsü ahşaptandır. Mihrabın önünde, Hüseyin Ağa’nın ve yine Galatasaray ağalarından olan Davut Ağa’nın kabirleri yer alır.
Caminin avlusunda, Mimar Sinan’ın eseri olan bir şadırvan bulunur. Bu şadırvan Kasımpaşa Sinan Paşa Camii’nden buraya nakledilmiştir.
Tek şerefeli minaresi camininsağ tarafında yükselir.
Daha önce avlu kapısı üzerinde duran tuğralı, sekiz satırlık kitabesinden, 1800’de, 1864’de ve daha sonraki yıllarda yapıda oluşan hasarların, bizzat II. Mahmut tarafından 1834’de tamir ettirildiği öğrenilir.
1921’de mütareke günlerinde Nazım Hikmet, Beyoğlu’nun Rumlar tarafından Yunan bayraklarıyla donatıldığını görür ve hüzünlenir. Ağa Camii avlusuna girer ve şu cümleleri dile getirir:
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
Allahımın ismini daha çok candan andım.
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
Böyle sokaklarda ki, anası can verirken,
Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var…
Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,
En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
Üstünde aşüfteler yükseltiyor sesini.
Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.
Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu
Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen
Bir arkadaş bulurdun ruhumu görebilsen!
Ey bu caminin ruhu: Bize mucize göster
Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer
Bir gün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla,
Baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!
Uzun yıllar bakımsız kalan, Hüseyin Ağa Cami, 1938 yılında Vakıflar tarafından ihata duvarları ile yeniden onarılmıştır. Yapı son olarak Demirören Holding ve Vakıflar Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol gereğince, 2011 yılında restorasyona alınmıştır. Restorasyonun 13 ayda tamamlanması planlanmaktadır.
Kaynakça:
Beyoğlu Müftülüğü Web Sitesi
sehr-İstanbul.blogspot
Leave a Reply