Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı – Mısırlılar Yalısı – Erbilgin Yalısı
Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı-Mısırlılar Yalısı ya da bugünkü adıyla Erbilgin Yalısı, Yeniköy’de(http://www.degisti.com/index.php/archives/1828) Köybaşı Caddesi üzerinde 141 no.’da yer alır. Sarraf Varki Vartaks tarafından XIX. yüzyılın sonlarında yaptırılan yalı, Vartaks’ın 1885 yılında ölümünden sonra varisleri arasında ihtilaf konusu olmuştur.
Yalıyı icradan Teşrifat-ı Umumiye Nazırı Mahmut Münir Paşa almıştır. Paşanın 1899’da ölmesi ile birlikte yalının mülkiyeti Ayşe Pervin Hanım ile Şükriye Ulviye Hanım’a geçmiştir. 1911 yılında Sultan II. Abdülhamit’in (1876–1909) oğlu Şehzade Mehmet Burhanettin Efendi’ye satılan yalı, o tarihten sonra Burhanettin Efendi Yalısı olarak anılmaya başlanmıştır. 1912’de Şehzade Burhanettin Efendi yalıyı yıktırarak yeniden yaptırmıştır. İkinci balkonun çatı alınlığında o döneme ait, 1328 tarihli “Ya Hafız” levhası görülmektedir.
1923’de yalıyı Mısırlı Ahmet İhsan Bey satın almış, bu tarihden sonra yapı, Mısırlılar Yalısı olarak da adlandırılmıştır. Ahmet Bey, 1944’de yalıyı mimar Burhanettin Bey’e restore ettirmiş; binaya nakışkar eklenmiş ve birçok kapısı değiştirilmiştir. Ahmet İhsan Bey’in 1946’da ölümü üzerine de mirasçıları (kızları Nebiha, Melek,Nimet,Semiha) yalıyı Erbilgin ailesine satmışlardır. 1985 yılından sonra Erbilgin Yalısı ismini alan yapı, 1987’de Y. Mimar Hüsrev Tayla tarafından bütünüyle restore edilmiş; orijinal izleri ortaya çıkarılmış, iç ve dış mimarisinde bazı değişiklikler yapılmıştır.
Erbilgin yalısı, Boğaziçi’nin en büyük yalılarından biridir. Arsası 2808m2 olan yalının, kendisi 600m2’dir. Kıbrıslı Yalısı’ndan ( http://www.degisti.com/index.php/archives/5358 ) sonra Boğaz’da en uzun rıhtıma sahip olan yalının fiyatı 100 milyon avrodur. Neobarok üslupta, ahşap karkas yalı, zemin kat üzerine iki kat olarak inşaa edilmiştir. Zemin katta yedi oda, bir mutfak, bir tuvalet; birinci katta on iki oda, dört tuvalet ve bir Türk hamamı; ikinci katta ise yedi oda ve bir tuvalet bulunmaktadır.
Yalının deniz cephesinde, ikinci katın cumbaları, taştan çıkıntılı kanatlar üzerine oturtulmuştur. Cumba pencereleri yarım kemerlidir. Cephenin orta bölümünde ise her katta, ahşap dikmeli, 3 açıklıklı balkonlara yer verilmiştir.
Yapının girişinin iki yanında birer servis merdiveni, güneyinde ise diğer katlara çıkan, ikili başlayıp tek kollu devam eden ana merdiven bulunmaktadır. Ayrıca ikinci kata çıkış, servis merdivenleriyle de sağlanmaktadır. Osmanlı Türk evlerinin iç sofalı plan tipindeki yalının, birinci kat sofasının deniz yönünde bir eyvanı bulunmaktadır. Bağdadi duvarlarına rokoko üslubunda bezemeler yapılmıştır.
Y. Mimar Hüsrev Tayla’nın yapmış olduğu restorasyonda, mimar Burhanettin Bey’in yapmış olduğu değişiklikler ortadan kaldırılmış; birinci ve ikinci katların ön balkonlara açılan duvarları geriye çekilmiş, batı cephesine de dikmeler üzerine bir balkon eklenmiştir. Yalının kuzeyindeki bahçe kapısı iptal edilmiş, burası sütunlu bir revaka dönüştürülmüştür. Duvarlarda daha önce oluşturulan mekanlar kaldırılmış, daha önce kapatılan kapı ve pencereler açılmıştır. Birinci katta güneybatıdaki odalar, Türk hamamına dönüştürülmüştür. Yine bu kattaki sofa, balo salonuna dönüştürülmüş, güneydeki kayıkhanenin yerine de, kapalı bir havuz yapılmıştır. Ayrıca pencerelerin ahşap kepenkleri kaldırılmış, balkonların ajurlu korkulukların yerini, sade parmaklıklar almıştır. Bu arada bahçenin kuzeyindeki Mahmut Münir Paşa zamanından kalan tek katlı selamlık üzerine de bir kat eklenmiştir.
Yalının arkasındaki koru ile bağlantısını sağlayan köprü, 1957 yılında yol istimlakı sebebiyle yıktırılmıştır.
Kaynakça:
O.Erdenen, Boğaziçi Sahilhaneleri II Avrupa Yakası, Kültür A.Ş., İstanbul 2006, s.233-237
Linkler:
Sanattarihi.net
erman
Hayran kaldim cok guzel bir goruntusu var, kim bilir icinde ne guzel anilar sakliyordur. Tesekkurler