degisti.com

zamanla her şey değişir…

Anadolukavağı

Anadolukavağı

Anadolu Kavağı, Boğaziçi’nin (http://www.degisti.com/index.php/archives/511) kuzey kesiminde, Anadolu sahilinde, Rumelikavağı’nın karşısında yer alır. Beykoz (http://www.degisti.com/index.php/archives/337) ilçesinin mahallelerinden biridir. Kalesi, balığı, balık lokantaları, küçük siyah incirleri, günümüzde hemen hemen hiç kalmamış olan kirazı, armudu, diğer meyveleri ve yumuşak içimli suyu ile ünlüdür.

Anadolukavağı’nın gerek adı gerekse tarihiyle ilgili bilgiler, çeşitli kaynaklarda farklılıklar göstermektedir. Bu sahil köyünün adının kavak ağaçlarından geldiği yolundaki yaygın kanıyı, Eremya Çelebi ”… Muazzam kavak ağaçları bulunan Kavak iskelesi yakınlardadır. Sahildeki bu kavak ağaçlarının her birini üç adam ancak kucaklayabilir…” ifadesi de pekiştirmektedir. Buna karşın Anadolukavağı ve Rumelikavağı isimlerinin, sınır gümrük kontrol noktası anlamı taşıyan” kavak” sözcüğünden türemiş olması ihtimali daha yüksektir.  

 

Anadolukavağı’nın tarihi ile ilgili en önemli kaynak Evliya Çelebi’nin Seyehatnamesi’dir. Evliya Çelebi yerleşimden şu şekilde bahseder. “…Deniz kıyısında büyük bir liman ve bu limana bağlı 200-250 kadar gemi, 800 kadar hanesi bulunan bir müslüman kasabasıdır. Camii, yedi mescidi, hamamı, 200 kadar dükkanı, bekar evleri, sıbyan mektebi, bir çeşmesi ve ab-ı hayat suları olan bir kasabacıktır. Halkı tamamen gemici, bağcı ve marangozdur. Hepsi Anadoluludur. Limanında kış ve yaz aylarında 200-300 adet gemi mutlaka vardır…”

Anadolukavağı stratejik konumu bakımından her zaman büyük bir öneme sahip olmuştur çünkü  Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolunun kilit noktasında kurulmuştur. Zaman içinde Bizanslılar, Osmanlılar ve Cenevizliler arasında el değiştirmiştir. Cenevizlilerin bölgedeki hakimeyieti 1391 yılında son bulmuş, aynı yıllarda Yıldırım Beyazıt burayı kuşatmış ve çok büyük mücadeleler sonucunda da ele geçirmiştir. Hatta Yoros Kalesi’nin (http://www.degisti.com/index.php/archives/17386) arkasında bu kanlı mücadeleler sonucu bir şehitlik kurulmuştur.

 

Anadolukavağı için çeşitli kaynaklar farklı bilgiler verse de, bu kaynaklardan ortak edinilen bilgilere göre, yerleşim şu an kurulu olduğu yerden biraz daha yukarıda imiş. Korsan gemilerinin boğazdan geçen gemileri soyduktan sonra Anadolukavağı limanını mesken tuttukları da rivayetler arasındadır. Bu söylentilere göre korsanlar soydukları gemilere ait ganimetleri burada pay ederler ve burada birkaç gün kaldıktan sonra başka gemileri soymak için ayrılırlarmış.

 

Anadolukavağı’nın dalyanlarının da en eski ve bereketli dalyanlardan olduğu ve 19.yüzyılın sonlarında kapandığı bilinmektedir. Özellikle kılıçbalığı avı, yakın geçmişe kadar köy halkının başlıca geçim kaynağı olmuştur.

 Şirket-i Hayriye’nin 1914 yılında yayımladığı Boğaziçi broşüründe, Anadolukavağı’nın o tarihte 180 haneli, 1000 nüfuslu bir yerleşim olduğu belirtilmektedir.

 

Anadolukavağı’nın çehresi 1980’lerde bölgenin askeri yasak bölge olmaktan çıkarılmasından sonra değişmeye başlamıştır. Böylece Anadolukavağı ve çevresinin Beykoz, Riva, Şile (http://www.degisti.com/index.php/archives/6617) vb. üzerinden karayolu bağlantısı sivil araçlara da açılmıştır. Bu yasaklı dönemin Kavak için olumlu bir özelliği de vardı oda şuydu; bu dönemde dışarıdan girişler denetlendiği için çevreye verilen zarar da azdı.  Yasak bitiminden günümüze değin çevresel kirlilik sorunu Andolukavağı’nın en önemli sorunlarından bir tanesi olmuştur.

Bugün Yoros Kalesi yerleşimin en önemli turistik yapısıdır. Ziyaretçileri Anadolukavağı’na çeken önemli bir unsur da balıkçı restoranlarıdır. Anadolukavağı bu etkenler sayesinde yaz aylarında mahalle nüfusunun 4-5 katı turist çekebilmektedir.

Bugün Anadolukavağı, eski sessizliğinden ve görünümünden hala bir şeyler koruyabilen İstanbul’un sayılı köşelerden biridir.

Kaynakça:

Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul 1994

Wikipedia.org

Sihirlitur.com

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir