degisti.com

zamanla her şey değişir…

Okmeydanı

Okmeydanı

Okmeydanı, İstanbul’un Haliç’e(http://www.degisti.com/index.php/archives/5934) bakan sırtlarında, Şişli(http://www.degisti.com/index.php/archives/15379) ile Kasımpaşa(http://www.degisti.com/index.php/archives/7702) arasında yer alan semtlerinden biridir. İstanbul’un tarihi meydanlarından biri olan Okmeydanı, 1100 dönümdür ve büyük bir tepeliğin güney ve kuzey yamaçlarını içine almaktadır. Kıyıda Haliç ve Kasımpaşa sınırları ile Hasköy’den geçen Piripaşa Deresi ve Hasköy sırtlarıyla sınırlıdır.

Hem ata sporu hem de savaşlarda saldırı ve savunma aracı olarak ilk sıralarda yer alan okçuluğa, Türkler eskiden beri büyük önem vermişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethi sırasında, karargahını Kasımpaşa sırtlarına kurmuş; deniz savaşlarını, özellikle de Haliç’te meydana gelen savaşları buradan yönetmiştir. Fatih, aynı zamanda burayı okçuların talim ve eğitimini sağlamak için bir talimgah olarak kullanmış, İstanbul’u aldıktan sonra burayı okçulara tahsis etmiştir.

Günümüze 3 tanesi ulaşabilmiş olan kitabeli 19 sınır taşıyla, meydanın sınırları belirlenmiş ve bu sınırların ihlali kesin bir şekilde yasaklanmıştır. O tarihten beri de, bu geniş arazi Okmeydanı adını almıştır. Okmeydanı zamanla, halkın çevgen ve cirit oyunları tertiplediği, büyük kutlamalarda ya da felaketlerde bir araya toplandığı bir meydan haline gelmiştir.

Hadikat-ül Cevami’de, Okmeydanı Mescidi diye anılan mescidin Fatih tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. II. Beyazıt, babasının kurduğu vakfı genişleterek, tekke ve aşevi yaptırmış, bunları daha sonra gelen padişah, vezir ve hayır sahiplerinin ilaveleri izlemiştir. I.Abdülhamit’in kadını Nakşidil Sultan’ın 1786 tarihli üstü namazgahlı çeşmesi, III. Ahmet’in 1704 tarihli namazgahlı çeşmesi, Gürcü Mehmet Paşa’nın 1624 tarihli minberli namazgahı ayrıca Piyale Paşa, Sinan Paşa, III. Mustafa Camileri de Okmeydanı’nda yer alan tarihi eserlerden bazılarıdır.

Okçuluk geleneğine göre, atılan ok rekor bir uzaklığa düşerse, oraya menzil taşı denilen bir taş dikilir ve taş üstündeki kitabede okçunun başarısı, kahramanlığı anlatılırdı. Okmeydanı’nda ilk olarak ok abidesini diktiren, Okçubaşı Hasan Ağa’nın pederi olan, Bahtiyar isimli kemankeştir. Meydanda tespit edilmiş 132 ok abidesinden günümüze 55 tanesi ulaşabilmiştir.

Bu taşlar içinde, isimleri tarihe geçmiş büyük okçularla, ok meraklısı sanat ve ilim adamlarının diktikleri ayak ve nişan taşları da yer almaktadır. Tozkoparan İskender, Tozkoparan Ahmet Bey, Amasyalı Şeyh Hamdullah, Şeyh Bayrami’nin diktikleri taşlardan bazıları günümüze kadar gelmiştir. İyi birer kemankeş olan, II.Beyazıt, II.Selim, III.Selim, III.Ahmet, IV Murat ve II. Mahmut,’un diktirdiği taşlar, Okmeydanı yanında İstanbul’un muhtelif semtlerinde (Beykoz, Çamlıca, Kağıthane, Maçka, Nişantaşı) hala mevcuttur. 18.y.y. ortalarından itibaren ateşli silahların geçerli olmasıyla beraber Okmeydanı’nda, tabanca ve tüfek atışlarıyla menziller belirlenmiştir.

Eski haritalarda, Okmeydanı’nda 16.y.y. da, birçok ince dere ile Piripaşa ve Doymazdere derelerinin birbiriyle bağlantılı bir su şebekesi oluşturduğu görülmektedir. Beş yüz yıldan beri birçok ferman ve fetva ile muhafazasına çalışılan ve tapuda hala Fatih Vakfı olarak kayıtlı olan Okmeydanı, eskisen iskan sahası dışında bırakılırken, zamanla artan konut ihtiyacını karşılamak için iskan sahası içine alınmıştır. 1950’lerden itibaren gecekondularla dolan Okmeydanı, Mecidiyeköy’e yakınlığı dolayısıyla bugün, gökdelenlerin de inşa edildiği bir semttir. Darülaceze, İ.T.O Anadolu Ticaret Meslek Lisesi, Cemal Kamacı Spor Kompleksi, Memorial Hastenesi, Avrupa’nın en büyük adalet sarayı olan Çağlayan Adliyesi Okmeydanı’nda yer alan önemli yapılardan bazılarıdır. 

Paylaşmak ister misiniz ?

Admin

Website:

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir