Bereketzade Çeşmesi
Bereketzade Çeşmesi, Fatih Sultan Mehmet’in müezzini Bereketzade Hacı Ali Bin Hasan tarafından yaptırılmış, 1732 yılında I.Mahmut tarafından tamir ettirilmiştir. Lale devri‘nde yapılan en güzel çeşmelerden biri olan Bereketzade Çeşmesi, bugün Galata Kulesi’nin yarım daire şeklindeki avlusunu kuşatan duvarda, Büyükhendek Caddesi ile Fırçıcı Sokağı’nın kesiştiği köşede yer almaktadır.
1894 tarihinde Bezmiâlem Valide Sultan’ın isteği ile Hazinedar Azm-i Cemal’in hayratı olarak aslına uygun olarak yenilenen çeşme, 1957-58 arasında, Bereketzade Mescidi diye bilinen mescidin yanından sökülüp, Galata Kulesi’nin (http://www.degisti.com/index.php/archives/5461) bulunduğu meydana nakledilmiştir. Bugün çeşme, fonksiyonel olarak değil de, sadece dekoratif olarak varlığını sürdürmektedir.
Bir zamanlar çok harap bir hale gelmiş olan çeşme, Evkaf Nezareti ser Mimarı Ziya Bey’in gözetimi altında tamir edilmiştir. Çeşmenin kırık mermerleri ile çalınmış olan dilimli kurnaları yeniden yapılmış ve üzerine bir saçak inşaa edilmiştir. Birinci Dünya Savaşı öncesi, Fransa’nın Türkiye Büyük elçisinin, İstanbul hayranı ve Türk dostu eşi Madam Pompar, şehri dolaşırken, harap haldeki Bereketzade Çeşmesini görmüş; bu değerli sanat eseri için bir yardım kampanyası başlatmış ve toplanan parayla çeşmeyi onartmıştır. Bereketzade Çeşmesi Türkiye Cumhuriyeti döneminde de, çeşitli onarımlar görmüştür.
Mermer çeşmenin şu an tek cephesi bulunmaktadır. Ancak Ünver Koleksiyonun’da bulunan ve “Bereketzade Çeşmesinin 150 sene önceki gravürü” ibaresiyle yayınlanan fotoğraf, yapının birkaç cepheli meydan çeşmesi olarak inşaa edildiğini düşündürmektedir. Çeşmenin süslemesinde, özellikle çiçek motifleri ağır basmaktadır. Saçak, oldukça renkli çiçek motifleriyle tezyin edilmiştir. Dilimli bir kemerle taçlanmış çeşme nişinin, alınlığında “Maşallah” panosunu yer almaktadır.
Kemerin köşe üçgenleri, kıvrık dal, gelincik ve küpe çiçeklerinden oluşan bir kompozisyonla bezenmiştir. “Maşallah” yazısının altında, kıvrık dal, rumi ve palmetlerden oluşan bir bordürle, bir sıra mukarnas bulunmaktadır. Mukarnasın altında,”Banisi oldu mukaddem Fatihin müezzini” şeklinde başlayıp “İç bu ma-i kevseri azm-i Cemal icra eden 1260(M.1844)” şeklinde biten bir kitabe yer almaktadır. Bu nişin iki yanında istiridye kabuğu kemerli, dikdörtgen iki küçük niş daha vardır. Saçağa kadar tüm cephe, alçak kabartma süslemelerle adeta bir biblo gibi işlenmiştir.
Leave a Reply