Eyüp Sultan Camii Külliyesi
Eyüp Sultan Camii Külliyesi, kendi adını verdiği Eyüp(http://www.degisti.com/index.php/archives/16975)semtinin merkezinde, Cami Kebir Sokak’da yer alır. Külliye’nin adı, Emevilerin İstanbul kuşatmasına katılan ve burada şehit olan Mihmandar-ı Resulullah Halit bin Ebu Eyüp el-Ensari’den gelmektedir ve külliyenin yapımına Onun medfun bulunduğu mekana bir türbe inşaa edilerek başlanmıştır. Rivayete göre, mübarek zatın medfun olduğu yeri Fatih’in Hocası Akşemsettin rüyasında görmüş, Fatih de ilk iş olarak buraya bir türbe yaptırmıştır(1458).
Cami, imaret, türbe, medrese ve çifte hamamdan meydana gelen külliye; caminin bina edildiği 1459 yılından itibaren oluşmaya başlamıştır. Eyüp Sultan Camii Külliyesi,Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u aldıktan sonra yaptırdığı ilk yapı topluluğudur. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’den son padişaha kadar tüm Osmanlı padişahları burada kılıç kuşanmışlardır.
Külliye, günümüze kadar birçok restorasyon geçirmiş ve büyük ölçüde özgünlüğünü yitirmiştir. Yaptırılan bu ilk cami, 1766 depreminde çok büyük zarar görünce, III Selim tarafından 1798’de tamamen yıktırılmış ve yerine yeni bir cami yaptırılmıştır. Bu yeni cami padişahın da katıldığı bir törenle, 24 Ekim 1800’de ibadete açılmıştır. Caminin dış avlusuna iki kapıyla girilir. Dış avluda üç pencereli bir sebil bulunmaktadır ki, bayramlarda ve özel günlerde buradan şerbet dağıtıldığı için, bu yapıya şerbethane denilmiştir. İç avlu, 12 sütuna oturan 13 kubbeli revakla çevrelenmiştir. Ortasında, kısmet çeşmeleri olarak bilinen küçük çeşmeler bulunur. Beyaz mermer yontusu olan bu çeşmelerde kullanılan motifler ve mimari elemanlar, çeşmelere estetik bir hava katmıştır. Caminin cümle kapısı önündeki Sinan Paşa Kasrı 1798`de yıktırılmıştır.
Uzun Hüseyin Ağa’nın başında bulunduğu bir ekip tarafından inşaa edilmiş olan Eyüp Sultan Camii, dikdörtgen planlıdır ve mihrabı çıkıntılıdır. Küfeki taşından yapılmış olan caminin, son cemaat yeri önünde altı sütunlu ve yedi kubbeli bir revak vardır. 26×11 m ölçülerindeki harim,17.50 m çapındaki ana kubbeyle ve yanlarda 8 yarım kubbeyle örtülüdür. Ana kubbe, altı sütun ve iki filayağına müstenit kemerlere yaslanır. Dışa taşkın dört köşe mihrap da, yarım kubbelidir. Mermer minberli caminin, mihrap tarafı hariç üç tarafı galerilidir. Harim, ana kubbenin kasnağında ve yarım kubbelerde bulunan pencerelerle aydınlatılmıştır.
Yer yer Osmanlı baroğunun da kullanıldığı yapının süslemeleri, oldukça yalındır. Bu açıdan Eyüp Sultan Camii, 18 yüzyıl camilerinden farklıdır. Ama mihrabındaki altın yaldızla kaplanmış bezemeler dikkat çekicidir. Yapı iki şerefeli iki minareye sahiptir ve bu minareler Damat İbrahim Paşa’nın girişimiyle, Fatih dönemindeki minarelerin kısa görülmesinden dolayı, 1723 yılında yeniden yaptırılmıştır. Deniz tarafındaki minare 1823’de, yıldırımla hasar gördügü için tekrar inşaa edilmiştir.
Külliyeye dahil olan çifte hamam günümüze kadar ulaşabilen en eski Osmanlı hamamıdır Medrese ve iki büyük mekandan oluşan imaret ise günümüze ulaşmamıştır Bu külliyenin en önemli yapısı, diğer bütün külliyelerden farklı olarak, türbedir Eyüp Sultan Türbesi, küfeki taşından, 8 köşeli, tek kubbeli bir yapıdır. Çini bezemeleri, III. Selim’in yaptırdığı gümüş şebeke, Eyüp Sultan’ın sandukasını kaplayan II. Mahmut hatırası örtü, Hattat Mustafa Rakım Efendi’ye ve II. Mahmut’a ait olan simli sülüs yazılar, türbenin iç dekorasyonunda öne çıkan öğelerdir.
Türbe, I. Ahmet devrinde, Sultan III. Selim devrinde 1798 yılında ve Sultan II. Mahmut döneminde 1819 senesinde onarım görmüştür. Lale Devri’nde de geniş kapsamlı bir onarımdan geçirilmiş ve günümüzdeki halini almıştır. Giriş kapısında, Sultan III. Ahmet dönemine ait, mermer bir kitabe vardır. Asıl türbe kısmı, I. Ahmet’in inşaa ettirdiği ziyaret bölümünün içinde yer alır.
Eyüp Sultan’a verilen büyük değerden ötürü, bir çok kimse mezarının burada olmasını istemiş; neticede külliyenin etrafı yüzlerce yıl boyunca türbe ve mezarlarla kaplanmıştır. Caminin çevresinde; Ferhat Paşa Türbesi, Feridun Paşa Türbesi, Mehmet Paşa Türbesi, Siyavuş Paşa Türbesi, Pertev Mehmet Paşa Türbesi, Sokullu Mehmet Paşa Türbesi, Mustafa Bulak Paşa Türbesi, Hüsrev Paşa Türbesi, Mihrişah Sultan Türbesi, Sultan Reşat Türbesi bulunmaktadır. Çevredeki hazirede, tarihsel değeri olan lahitler ve mezar taşları yer almaktadır.
Eyüp Sultan Külliyesi, özellikle de türbesi, yüzyıllardır olduğu gibi bu gün de hem İstanbul, hem de diğer şehirler de yaşayan bir çok insan için çok önemli bir ziyaretgahtır.
Linkler:
türbeler.com
İstanbul Müftülüğü Web Sitesi
Leave a Reply