Küçük Mecidiye Camii
Küçük Mecidiye Camii ya da Teşrifiye Camii, Beşiktaş Yahya Efendi Sokak’da, Yıldız Parkı girişine doğru uzanan kısa yolun sağ tarafında yer alır. Yapı, Sultan Abdülmecit tarafından (1839-1861) Karabet Amira Balyan ve Nigoğos Balyan’a 1848’de yaptırılmıştır. Padişah bu camiyi Yıldız, Dolmabahçe ve Çırağan saraylarının merkez noktasında inşaa ettirmiştir. Ortaköy’deki Mecidiye camii(Ortaköy Camii) ile karışmaması için “Küçük Mecidiye Camii” olarak adlandırılan camiye, yerleşik cemaati bulunmadığı için “ Misafir Camii ” de denilmektedir.
Cami, toplam 1600 m²lik bir arsa üzerinde 400 m² bir alanda inşaa edilmiştir. Karşısında bir karakol binası vardır. Geçmişte bu binada, Beşiktaş Askerlik Şubesi, şimdilerde ise Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü bulunmaktadır. Caminin harcına Kabe’den toprak getirtildiği için inşaasından sonra bu camiye özel bir kutsiyet atfedilmiştir. Geçen yüzyılda bu camiye “ Teşrifiye Camisi” denirdi. Civarında sıbyan mektebi, medrese ve kervansaray vardı. Bu kervansarayda Anadolu’ya geçecek olan askerler kalırdı.
Barok üslupta yapılmış Mecidiye Camii, üzeri tek bir kubbeyle örtülü kare planlı bir harim bölümü, bunun kuzeyinde yer alan son cemaat yeri, doğu cephesinde yer alan minare ve son cemaat yerinin batı yanına eklenen giriş hacminden oluşur. Kütle düzeni, minarenin tek oluşu ve batı yanına eklenen giriş hacminin dışında, ana girişten ve mihraptan geçen aksa göre simetriktir. Harim dışında kalan bölümlerin üzerleri basık tuğla tonozlar ve bazı yerlerde de ahşap çatı ile örtülüdür.
Caminin kuzeyinde, yüksek duvarlarla çevrili küçük bir avlusu bulunmaktadır. Avluya batı duvarı ortasından açılan, çift kanatlı, etrafı geniş mermer söveli, taçlı motiflerle süslenmiş yüksek bir kapıyla girilir. Kapının her iki tarafına,beşer pencere açılmıştır. Basık kemerli derin girişin iki yanında, birer gömme ayak mevcuttur. Kapı üstündeki mermer alınlıkta Sultan Abdülmecit’in Tuğrası ve altında Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından talik hatla yazılmış dört mısralık inşaa kitabesi yer almaktadır. Bu görkemli kapıdan girilen avlu zemini, büyük taşlarla kaplı olup, otantik yapısını korumaktadır. Etrafı yüksek duvarlarla çevrili olan avlunun, kuzey duvarı sağırdır. Avlunun kuzeyinde, avlu zemininden bir metre yükseklikteki set üzerinde, beş basamaklı mermer merdivenle çıkılan, içerisinde ceviz, incir ve çam ağaçları bulunan bir bahçesi vardır. Avlu giriş kapısının tam karşısında tek katlı üzeri kiremit örtülü çatılı iki meşruta binası, avlunun güney doğu cephesinde ise şadırvan ile tuvaletler bulunmaktadır. Bu hacimlerin arkasında yüksek bir istinat duvarı yer almaktadır.
Ayrıca caminin güneyinde kıble tarafında, etrafı duvarlarla çevrili, üstü demir parmaklıklı küçük bir ön bahçesi de vardır. Caminin kuzey cephesinde, hünkar mahfili ile kadınlar mahfilinin avluya doğru oval biçimde dışa taşkın altlı üstlü iki kanadı arasında, üç açıklıklı cami girişi vardır. Giriş kapısı ile harim arasında, yine üç açıklıklı ahşap camekanlı, enlemesine dar bir bölüm vardır. Bu bölüm sonradan eklenmiştir. Ara mekanın tavanı ve duvarları sade beyaz boyalıdır.
Kıble ekseninde açılan, çift kanatlı, ahşap kapıdan harime girilir. Harim kapısının her iki yanında, ahşaptan üzeri oval demir parmaklıklı birer pencere vardır.Harim dört duvar üzerine oturtulmuş üstü kurşun kaplı, küçük, kasnaksız bir kubbe ile örtülmüştür. Köşelerde kubbeyi taşıyan birer paye, payelerin üst kısmında, palmiye yapraklarını andıran bezemelerle tezyin edilmiş dört ağırlık kulesi bulunmaktadır. Kubbenin ortasındaki ayet kuşağı Kazasker Mustafa Efendi tarafından celi-sülüs hatla yazılmıştır. Kubbe içi ve duvarlar, rokoko tarzı palmiye yapraklı, alçı kabartmalı motiflerle bezenmiştir.
Duvarları rokoko tarzı kabartma motiflerle süslenmiş harim, iki sıra pencerelerle ile aydınlatılmıştır. Harime açılan toplam 20 pencere vardır ve bütün pencere kemerleri daire şeklindedir. Üst sıra pencerelerin üzerinde Cihar yar-ı Güzin levhaları bulunmaktadır.
Mihrabı beyaz mermerden yapılmış, her iki tarafına oyma tekniğiyle simetrik, rokoko tarzı çiçek motifleri işlenmiştir. Üstünde Âl-i İmran Suresi 37. ayeti celi sülüs hattıyla yazılmıştır. Mihrabın iki yanında ikişer şamdan bulunmaktadır. Minber kırmızı somaki mermerden yapılmıştır ve figüratif motiflerle süslüdür. Minber kapısının üzerinde Sultan Abdülmecit’in katı’ tekniği ile bizzat kendisinin yazdığı “ Kelime-i Tevhid” vardır.Vaaz kürsüsü de kırmızı mermerden yapılmıştır. Harim bölümünün iç yüzeylerinin düzenlenişi, zeminden askı kemerlerinin üstüne kadar dış düzenlemenin hemen hemen aynıdır. Farklı olarak, içeride kapalı panoların içinde alçı kabartmalar yer alır.
Küçük Mecidiye Camii’nin hünkar mahfili, caminin kuzeyinde, dikdörtgen planlı ve iki katlıdır. Hünkar mahfilinin cepheleri camide olduğu gibi parçalı bir görünüm ortaya koymaktadır. Caminin kuzeyden girişi ile harimi arasındaki ara mekanın sağında, batı duvarından açılan bir kapı ile hünkar dairesine, bu kapının tam karşısındaki simetrik kapıdan müezzin mahfili ve kadınlar bölümüne geçilir. Her iki mahfil de iki katlıdır. Hünkar mahfili ile müezzin mahfilinin harime bakan yüzü, bir balkon şeklinde aynen Ortaköy (Büyük Mecidiye ) Camii’nde olduğu gibi harime taşmıştır. Hünkar mahfili, müezzin mahfili ve kadınlar bölümü simetriktir. Son cemaat yeri ve hünkar mahfili kütlesinin en özenle biçimlendirilmiş yeri olan ve iki ucu dairesel olarak sonuçlanan odanın, padişaha ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Caminin kuzeydoğu köşesinde yükselen gotik minarenin şerefesi ise arabesk stili taş oymalıdır. Minarede gövdeden şerefeye, ana hatlarıyla mukarnası andıran dört sıra küçük konsolla geçilmektedir. Şerefenin çevresinde on iki küçük mermer kolon yer almaktadır. Bu kolonlar arasına yerleştirilen demir parmaklıklar parapet görevini karşılamaktadır. Buradan külaha kadarki bezemelerde, daha çok neoklasik ayrıntıları, mesela “yumurta ve ok” motifleri görülür.
1986 yılında bir restorasyon geçiren yapı, bugün geniş kapsamlı bir onarıma ihtiyaç duymaktadır.
Linkler:
http://www.besiktasmuftulugu.gov.tr/?&Bid=244605
Leave a Reply