Sirkeci
İstanbul’un kalbinin attığı liman yerleşimlerinden biridir; Sirkeci. Batıda Bahçekapı, doğuda Sarayburnu, güneyde Cağaloğlu semtleri ile çevrilmiştir. Semtin en önemli noktası Sirkeci Garı ( http://www.degisti.com/index.php/archives/6594 ), ana caddesi ise Ankara Caddesi’dir. Sahil boyunca uzanan Ragıp Gümüşpala Caddesi ve Kennedy Caddesi, Sirkeci’de birbirine bağlanırlar.
Erken Bizans döneminde deniz, tren garının arka taraflarına dek liman şeklinde içeri girermiş. Sirkeci adının da, çok eskiden beri burada var olan Strategion liman bölgesinden geldiği, zamanla bu ismin bozulup; Sirkeci halini aldığı söylenir. Bu koyda, Bizans’ın en hareketli limanlarından Prosforion ve Neorion (Osmanlı zamanı Bahçekapı)da bulunurmuş.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında hem Topkapı Sarayı’na hem Babıali’ye yakın olması dolayısıyla oldukça önem arz eden Sirkeci’de birçok camii, han, çeşme inşaa edilmiş ama maalesef bu yapıların birçoğu günümüze ulaşamamıştır. 3 Kasım 1890’da açılan tarihi Sirkeci Garı bu semtin adeta sembolüdür. Gar hala Avrupa’yla İstanbul arasındaki demiryollarının ana durak noktası olmaya devam etmektedir. I.Dünya Savaşı bittiğinde barış anlaşmasının buradaki Orient Ekspres vagonunda imzalandığı ve 1945’de Hitlerin bu vagonu yaktığı söylenir.
Sirkeci’de öne çıkan diğer bir tarihi yapı da, elektronik eşya meraklılarına hitap eden ünlü Doğubank İş Hanı’dır. Geç 19.yüzyıl ve 20.yüzyıl başlarında yapılan devasa hanlar, Sarayburnu sahilinde yer alan 17.yüzyıla ait Sepetçiler Kasrı, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii, Hidayet Camii, Hobyar Camii, Büyük Postane Binası, II.Abdülhamit’in türbesi ve külliye binaları, Sirkeci’de dikkati çeken tarihi yapılardan bazılarıdır.
20. yüzyılın ilk yarısı boyunca Sirkeci, ucuz otellerin, gurbetçilerin ve nakliyat şirketlerinin merkezi olmuş, diğer yandan Babıali caddesi ve onun devamı olan Ankara Caddesi’nden aşağı inen trafiğin bağlantı noktası olma özelliğini her dönemde korumuştur. 1957-1959’da yapılan Sirkeci-Florya sahil yolu, Sarayburnu’nu sahilden dolaşarak, Sirkeci trafiğinin hafiflemesini sağlamıştır.
1960’lardan sonra Sirkeci’deki ucuz otellerin Laleli-Aksaray semtlerine kaymasıyla, semtte ticaret ve iş merkezi niteliği ağır basmıştır. Semtin sahil kesiminde Bandırma-Mudanya, Adalar, İzmir vb. seferleri yapan vapur ve feribot iskelesi ile Sirkeci Garı’nın karşısına gelen kısımda Harem-Sirkeci araba vapuru iskelesi yer almaktadır. Galata köprüsünün doğusunda ise Eminönü meydanından Sirkeci’ye doğru, şehrin Avrupa yakasını Anadolu yakasına ve Boğaziçi’ne bağlayan şehir hatları vapur iskeleleri sıralanır.
Kaynakça:
Hürel H. , Semtleri, Mahalleleri, Caddeleri ve Sokaklarıyla A’dan Z’ye İstanbul’un Ansiklopedik Öyküsü, İstanbul 2010, s.695-97
ayfer
Cağaloğlu’ndan Sirkeci’ye giderken yolun tepesinden başlarsınız denizi görmeye, o curcunaya, trafiğe inat denize doğru yürümek büyük bir keyiftir.