Beşiktaş İnönü Stadyumu
BEŞİKTAŞ İNÖNÜ STADI
1903’de özel bir izinle kurulan Bereket Jimnastik Kulübü’nün adı 1909’da Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildiğinde güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu bir spor kulübüydü Beşiktaş. Futbolla gerçek anlamda tanışması ise 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçilerin kendi aralarında yaptığı maçlarla olacaktı.
1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin (Şeref Bey)’in futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katılmasının ardından Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katılır ve artık futbol Beşiktaş’ta 1 numaralı spordur.
O tarihlerde maçlar şimdiki Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın olduğu yerde Union Club Stadı’nda oynanıyordu. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koşar ve spor faaliyetleri de adeta yok denecek duruma gelir.
Savaştan sonra kurulan İstanbul Ligi’nde maçlar Cuma günü oynanıyor ve orada Fenerbahçe, Galatasaray, Altınordu, Süleymaniye, İdman Yurdu gibi takımlar bulunuyordu. Sağ kalan futbolcular cepheden dönmüş, Futbol Şubesi’nden sorumlu Şeref Bey, iyi bir takım oluşturmuştu ve tarihler 1919’u gösterdiğinde Beşiktaş’da Cuma Ligi’nde oynama isteğinde bulunduysa da bu isteği kabul görmez.
Şeref Bey’de Beşiktaş gibi Cuma Ligi’ne alınmak istemeyen takımların idarecileriyle Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurar. Çekilen kurada 10 takım A Grubu’nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü, B Grubu’nda da Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi ve Haliç şeklinde yer alır. Siyah Beyazlılar Temmuz 1920’de Darüşşafaka ile oynadıkları son maçı 2-1 kazanarak ilk şampiyonluğunu da ilan etmiş olur.
1928’e kadar maçlarını Fenerbahçe Stadı’nda oynayan Beşiktaş, daha sonra bugünkü Taksim Parkı’nın yerinde 1921’de yapımı tamamlanan Taksim Stadı’na geçer. 90×45 metre boyutundaki bu stadın iki ahşap tribünü yaklaşık 8.000 seyirci alabiliyordu ve Beşiktaş bu stadı ezeli rakibi Galatasaray’la beraber kiralamıştı.
Tarihler 1939’u gösterdiğinde dönemin valisi Lütfü Kırdar tarafından başlatılan Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi çalışmasında stadın da içinde bulunduğu kışlanın yıkılmasıyla yol görünmüştü burada oynayan takımlara.
Fenerbahçe kendi stadını yenilemiş Beşiktaş da daha Taksim Stadı yıkılmadan yeni bir stat inşa etme arayışlarına girmişti. 19 Ocak 1910 günü çıkan büyük bir yangın sonucu harap olan Çırağan Sarayı’nın bahçesi uzun yıllar tamamen bakımsız bir halde kalmıştı. Burayı gören Şeref Bey, bu alanı futbol sahası ve stadyum olarak Beşiktaş’a kazandırmak için 1932’de faaliyete geçer. Beşiktaş JK, fahri başkanı olan Recep Peker’in de hükümet nezdinde ki girişimleriyle burayı Milli Emlak İdaresi’nden kiralamayı başarır. Bu arada kansere yakalanan Şeref Bey buna rağmen defalarca Ankara’ya giderek bu işi takip eder. Ancak bu arada hastalığı da büyük bir hızla ilerlediği için, takımına kazandırdığı stadın açılışını göremeden gözlerini yumar hayata.
Temeli 11 Ocak 1933 günü atılan stadın hafriyatı işinde Beşiktaşlı yönetici ve sporcular bilfiil çalışırlar. 110×75 m boyutlarındaki sahanın cadde tarafındaki yüksek duvarının önüne tribünler yapılır, deniz tarafındaki alçak duvarın önüne de birkaç basamaktan ibaret açık tribün kurulur. Beşiktaşlılar bu stada, onu hayatı pahasına kulübe kazandıran Şeref Bey’in anısına Şeref Stadyumu adını verirler. 1947’de İnönü Stadyumu açılana kadar pek çok lig maçı ve yabancı maçlar oynanır burada. 1947’den sonra ise Beşiktaş kulübünün antreman sahası olarak kullanılır.1987’de Çırağan Sarayı’nın otele dönüştürülmesi kararlaştırılınca stadyum Beşiktaş’dan geri alınarak yerine Çırağan-Kempinski Oteli yapılır. Taksim Stadı’ndan sonra Şeref Stadı da tarihe karışır böylece.
Şeref Stadı’nın ihtiyacı karşılayamaz hale gelmesi neticesinde 1939’da ünlü stadyum mimarı Paolo Vietti Violi İtalya’dan davet edilir, mimar Fazıl Aysu ve mimar Şinasi Şahingiray’la birlikte stadyum için seçilen Dolmabahçe Sarayı’nın eski has ahırlarının bulunduğu yere uygun bir plan hazırlanır ve 19 Mayıs 1939’da yeni stadın temeli atılır. Ancak kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı başlar ve onun getirdiği sıkıntılar da inşaatı engeller. Tarihler 19 Mayıs 1943’ü gösterdiğinde yeniden bir temel atma töreni yapılarak hafriyat işine girişilir. Has ahırların son derece harap bir vaziyette olması hafriyatı kolaylaştırır. Ancak arkada bulunan Gazhane tesisleri büyük problem teşkil eder. Mimar Vietti Violi’nin çizdiği planın Gazhane’ye bakan kısmına el sürülemez ve bu kısım yüksek taş bir duvarla kaplanır.
16.000 kişilik olarak yapılan stada dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün soyadı verilirken stat, o dönemin parasal değeriyle 5,000,000 TL’ye mal olur. Ve tarihler 27 Kasım 1947’yi gösterdiğinde dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar tarafından stadın açılışı yapılır. Ancak açılış yapıldığında kapalı tribün ve deniz tarafındaki açık tribün tamamlanmamıştır henüz. Numaralı tribün inşaatı ise sürmekteydi Açılış maçında Beşiktaş, İsveç’in AIK Solna takımı ile karşılaşır. Maç’ı Sonla takımı 3- 2 kazanırken, bu stadyumdaki ilk golü yıllar sonra Beşiktaş’ın efsane başkanı olacak Süleyman Seba 40. dakikada atar.
İlerleyen yıllarda İstanbul’da futbol gittikçe daha çok seyirci çeken bir spor haline dönüşünce stadın var olan kapasitesi yetmez olur ve bu soruna bir çözüm bulmak adına 1950’li yıllarda, ilk olarak numaralı tribünün sol tarafına düşen bölüme 5 bin kişilik bir eklenti yapılır. Bir süre sonra gazhanenin kaldırılmasıyla meydana çıkan arsaya 15 bin kişilik kale arkası tribünün yapılmasıyla da stat ayakta 40 bin seyirci alacak duruma gelir.
Statta ilk gece maçı 28 Mart 1962’de oynanır, büyük masraflarla kurulan ışıklandırma iyi ayarlanamadığından seyircilerin ve futbolcuların gözü kamaşarak geçer maç. Lambaların birer ikişer sönmesi ise başka bir tatsızlıktır. Maç öyle loş bir ortamda oynanır ki kolay fark edilsin diye beyaz top kullanılır. Stada konan kameralar aracılığıyla naklen yayımlanan ilk karşılaşmasıysa 1 Mayıs 1966’da oynanan ve 0-0 biten Beşiktaş – Fenerbahçe maçıdır.
Zaman zaman isim değişiklikleri de yaşar İnönü. Bu değişikliklerde siyasi nedenler başrolü oynar kuşkusuz. CHP’nin tek başına iktidarda bulunduğu iki partili dönemde İnönü’nün adını taşıyan stat, Demokrat Parti’nin 14 Mayıs 1950’de tek başına iktidara gelmesinin ardından 1 Ekim 1950’de Dolmabahçe adı ile anılmaya başlanır. 27 Mayıs 1960’taki askeri darbeden sonra ise 13 yıl boyunca Mithat Paşa olarak anılır. İlk adına yeniden kavuştuğundaysa tarihler 1973’ü gösteriyordur.
Dünya Güreş Şampiyonası’ndan Avrupa Basketbol Şampiyonası’na, Avrupa Profesyonel Boks Şampiyonluğu maçından uluslararası binicilik yarışmalarına ve 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine kadar birçok etkinliğe sahne olur İnönü Stadı. Fenerbahçe ve Galatasaray’da kendi statları yapılana kadar burada oynar maçlarını. Yine, birçok ünlü yabancı topluluk da burada konserler verir. İstanbul’da ki ilk stadyum konserin de 28 Temmuz 1992’de dünyaca ünlü yıldız Bryan Adams’ı ağırlama mutluluğunu yaşar İnönü.
Milli maçlar sayesinde dünyaca ünlü Macar futbolunun yıldızları Puskas ve Kocsis’ten İspanyol Gento’ya, Brezilyalı Pele ve Hollandalı Cruyff’tan Alman Beckenbauer ve Müller’e, İtalyan Riva ve Rivera’ya kadar dünyanın en büyük futbol yıldızlarını da ağırlar vakt-i zamanında.
Statların kulüplere kiralandığı 1998 yılında Stat 49 yıllığına Beşiktaş Kulübüne kiralanır ve ismi Beşiktaş İnönü Stadı olur. 2000’li yıllara gelindiğinde statta bir takım yenilemeler yapmak kaçınılmazdır artık. Bu bağlamda 2003-2004 sezonunun tamamlanmasının ardından hemen başlar çalışmalar. Zemin indirme projesiyle, tribünler ile saha arasındaki uzaklık 4 metre’ye indirilir Bu sayede yüzde 50 artışla, toplam koltuk kapasitesi de 32,086’ya ulaşır. Kapalıda bulunan basın tribünü, numaralı kısma alınır. Kapalı tribünün orta bölümündeki localar, tribünlerle saha arasında bulunan tel örgüler de kaldırılır. Stadın giriş ve çıkışlarını rahatlatmak için kapı sayısı da yüzde 100 artırılarak, 36’dan 72’ye çıkarılır. BJK TV için stat içerisinde bir bölüm yapılırken tuvalet ve büfelere yenisi eklenerek, bakımları tamamlanır.
2010 yılında başlayan stat isim hakkı sponsorluğu kapsamında Fi-Yapı ile anlaşmaya varılır ve stadın isminin 1 Ekim 2010-15 Eylül 2012 tarihleri arasında ’’Fi-Yapı İnönü Stadı’’ olarak kullanılmasına karar verilir. Bu anlaşma kapsamında Fi-Yapı’nın Beşiktaş’a ilk yıl 3 milyon 500 bin lira, ikinci yıl 3 milyon dolar ödeyeceği açıklanır.
Stat gelirlerinin daha da fazla önem taşıdığı günümüz futbolunda Beşiktaş Kulübü de stadını buna yönelik yenileme düşüncesinde şimdilerde. Yeni stat projesi basına da açıklandı, Beşiktaş taraftarı sabırsız ancak stadın konumu ve tarihi değer taşıması nedeniyle henüz herhangi bir çalışmaya başlanamadı.
Dili olsa da konuşsa İnönü. Neler yaşamış nelere şahitlik etmiştir. 19 Şubat 1956’da Türkiye’nin dönemin efsanesi Macaristan Milli Takımı’nı 3-1 yenmesi, 10 Haziran 1959’da Metin Oktay’ın attığı bir şutla Fenerbahçe’nin koruduğu deniz tarafındaki kalenin ağlarını yırtması, 2 Ekim 1968’de Fenerbahçe’nin Manchester City’i 2-1 yenmesi hep onun şahitliğindedir.
Anılarla doludur, dopdoludur İnönü kırmızı – beyaz, sarı – kırmızı, sarı – lacivert ama en çok siyah – beyaz . Ne de olsa şimdilerde yalnızca siyah- beyazlının mabedidir orası. Tribünlerde onun adı yankılanır, onun sevdası dile gelir. 19 Eylül 2000’de Barcelona’yı 3-0, 4 Nisan 2009’da ise Liverpool’u 2-1 yenen Beşiktaş, sevdalısına tarifi imkansız bir sevinç yaşatırken yeni bir tarih daha yazar İnönü’nün şahitliğinde.
Tıpkı şarkının sözleri misali biraz da yaşınız elveriyorsa İnönü’den içeri girdiğinizde “Hatıralar sarmış dört bir yanımı, baktığım her yerde izin duruyor” dersiniz adeta, hele futbol sevdalısıysanız unutulmamıştır o statta yaşananlar, atılan gollerin sevinci, yenilen gollerin hüznü, her biri harmanlanıp oturmuştur kalbinizin baş köşesine ve siyah-beyaz yürekler, hep bir ağızdan haykırıyordur son yürek sesleriyle:
Sevdalı yüreklerde beyaz sürgünler
Halayla, türkülerle sevdi bu kalpler
Yıldızlar tutuştu siyah beyazla
Marşlarımız ağlasın kartal aşkıyla
Beşiktaş seninle ölmeye geldik.
Gücüne güç katmaya geldik
Formanda ter olmaya geldik
Beşiktaş seninle ölmeye geldik… Beşiktaş…
Yazar:Ayfer İlter
Linkler:
bjk.com
msxlabs.org
bloklararasıfutbol.blogspot
besiktas.ws
sporx.com
wikipedia.org
namık istanbullu
Elinizi, bilginize, emeğinize sağlık çok güzel bir çalışma olmuş, teşekkür ederim.